Günümüzde oldukça önemli konulardan biri olan ev hizmetlilerinin iş kazası/meslek hastalığı gibi durumlarda işverenle...

Günümüzde oldukça önemli konulardan biri olan ev hizmetlilerinin iş kazası/meslek hastalığı gibi durumlarda işverenleri kurtarmak için 5510 sayılı Kanunla 10 günden az, 10 günden fazla olmak üzere sigortalılık kavramı getirilerek kusur incelemelerinde 6331 sayılı Kanun’un gerektirdiği iş, işlemler yönetmelik yükleri alınmış,6331/2-c maddesi ile istisna kapsamına dahil edilmiştir. 4857 sayılı İş Hukuku’nda bu konuda düzenlemeye yer verilmiştir. 4/e yapılan düzenlemeyle konu dışına itilmiştir. Ev hizmetliler çalışma hayatında kadınların yoğunlukla istihdam edildiği sektörlerin başında gelir. Küreselleşme beraberinde yaşlı ve çocuk bakımına yönelme ile birlikte bu alanda kadınlar çalışmaya başladı. Son yıllarda Yargıtay kararları ağırlıklı olarak ev hizmetlisi değil, yaşlı ve çocuk bakımı var ise İş İlişkisi ile iş mahkemelerinde dava açılabilir. İşçinin ağırlıklı olarak çocuk veya hasta bakıcılığının baskın olduğu kanaatine varılır ise hak ve yükümlülükler İş Kanunu’na göre belirlenecek ve davaya bakmakla iş mahkemelerinin görevli olduğu kabul edilecektir. Ev hizmetleri, temizlik, çamaşır, ütü, çocuk bakımı vs. gibi işler olarak tanımlanır. Doğrudan eve ve ev yaşamına yöneliktir. Bir işin ev hizmetleri içinde sayılabilmesi için doğrudan evin kendisine ve yaşam koşullarına yönelik olması gerektiği belirtilmektedir. Ev hizmetleri çalışanları ise, uşak, kahya, hizmetçi, temizlikçi, aşçı, bahçıvan, şoför, bekçi, hayvan bakıcısı vb. evin gündelik işleyişine ilişkin faaliyetleri yürüten kişilerdir. Ev işlerinde çalıştırılan kadınların çalışma koşulları, yaşam koşulları denetimsizliğe mahkum edilmiştir. Ağır iş yükü, özel hayatlarına müdahale, yetersiz beslenme, barınma, psikolojik-fizyolojik baskı, taciz riskleri, iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili tedbirlerin alınmaması: Çalışma alanının ev olması, ev kazalarının (yüksekten düşmeler, yanıklar, zehirlenmeler, elektrik çarpmaları, kesikler vb.) iş kazalarına dönüşmesine yol açmaktadır. Ev hizmetlerinde çalışma mesleki sağlık ve güvenlik açısından önemli bir çalışma alanıdır. Ev hizmetlerinde çalışanlar çok sayıda iş kazası ve meslek hastalığı riskiyle karşı karşıya olsalar da, işyerlerinde alınması beklenen önlemler ev çalışanı için söz konusu olmamaktadır. Ev hizmetlisi çalışanları; 4857 sayılı İş Hukuku’nda istisna sayılmış, 6098 sayılı Borçlar Kanunu hükmünde değerlendirilmiş, 6331 sayılı Kanunla İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nda uygulama alanı dışına itilmiş, 5510 sayılı Kanunla Ek Madde: 9 ile 10 günden az ve çok olarak sosyal güvenlik uygulaması kapsamına dahil edilmiştir. Ev hizmetlisi ağır işçi yasadan istisna edilmiş: Ev çalışanı fiziksel riskler ile karşı karşıya kalır. Düşmelere, ergonomik sorunlara, kronik ağrılara yatkındırlar. Temizlik işçilerinin sağlığına ilişkin çalışmalar çoğunlukla statik kas yükü, ellerin ve kolların tekrarlanan hareketleri, biçimsiz çalma postürü, ergonomik olmayan temizlik donanımı kullanımı ve elverişli dinlenme olanaklarından yoksunluğun temizlik işçileri için önde gelen fiziksel riskleri oluşturduğunu ortaya koymaktadır. Özellikle hasta, yaşlı ve engelli bakımı gerçekleştirenler, yatakta çevirme, giydirme, banyo yaptırma gibi süreçlerde yoğun güç sarf etmekte ve ağırlık kaldırmaktadır. Bel kaymaları, sırt kaslarının zedelenmesi, bileklerin burkulması ve boyun tutulması en sık rastlanan meslek hastalıklarıdır. Temizlik sırasında toz, deri döküntüleri, organik madde parçalarına, bakteri, virüs küf gibi mikro-organizmalardan, uçucu organik bileşimlere ve yüzey aktif maddelere kadar uzanan çeşitli bir içeriğe sahiptir ve meslek hastalıklarına neden olabilmektedir. Mutfaklar, gaz kaçağı, yangın ve kesi gibi riskler, mutfaklarda yemek yapımında cilt oluşan yanıklar gibi yüksekten cam silerken düşme, eslek hastalığı için koruyucu ekipmanlar verilmiyor, meslek hastalığı ve iş kazasına karşı eğitim verilmiyor, kimyasal riskle boğucu ve zehirleyici  gazları soluma yoluyla astım, bronşit, deri hastalıklarına yakalanma, gebe ya da yeni doğum yapmış ev işçileri için koruyucu tedbirler yoktur. Ev işçileri kimyasal nedenlerden dolayı; solunum problemleri, cilt ve göz hasarları ortaya çıkabilmektedir. Biyolojik ve psikolojik risklerle de karşılaşırlar. Yaptırım açısından ev hizmetlileri yalnızdır. Şikayet mekanizması işlemez. 6331/2. Maddesi; (2) Ancak aşağıda belirtilen faaliyetler ve kişiler hakkında bu kanun hükümleri uygulanmaz: c) Ev hizmetleri. Dolayısıyla ev hizmetlisi, fiziksel, kimyasal, biyolojik ve psikolojik risklere maruz kalsa da, koruyucu ekipman verilmediği gibi 6331 sayılı Kanun’un hükümlerinden mağdur kalmıştır. Ağır işçi olmasına rağmen, tehlikeli grupta olsa da ötekileştirilmiştir. Ev işçileri, ağır iş yükü, özel hayat gizliliğinin olmayışı, yetersiz beslenme ve barınma koşulları ve psikolojik-fiziksel tacize maruz kalmak gibi olumsuz çalışma şartlarıyla baş başa kalmıştır. İş kazaları, yüksekten düşme, meslek hastalığı fizyolojik, fiziksel, kimyasal ve biyolojik risklerle oluşmaktadır. 6098 sayılı Borçlar Kanunu ile çalışma koşulları güdükte olsa güvence altına alınmış, 5510/Ek Madde 9 ile 10 günden az ve 10 günden fazlayla sosyal güvenliğin şemsiyesine dahil edilmiştir. Eğitim verilmeden çalışma hayatında eğitimsiz kişilerle hizmet alımı devam ediyor. 6331İSGK istisna olduğundan müfettiş incelemeleri yetersiz kalmaktadır. Günümüzde ev işçileri için koruyucu elbise, eldiven, sağlığa zararlı deterjan kullanılmaması, cam silerken emniyet kemeri takılması, ağır yük kaldırma vs. bununla ilgili ev hizmetlilerinin eğitilmesi, çalışanların işe giriş ve aralıklı kontrol muayenelerinin ve ihtiyaç hallerinde aşılamanın yapılması gerekmektedir. Ev hizmetlileri, dernekler, sendikalar çatısında birleşmeli, hak arayışını sürdürmeli, işverenlerin bilinçlendirilmesi gerekir.