Üç yılı aşkın bir süredir Karataş’ta, Tarihi Asansör’ün yukarısında oturuyorum. Bu semte taşınmadan önce bildiğim bir sanatçıydı, Dario Moreno; ama her gün onun oturduğu ve adını verdiği sokaktan geçi...

Üç yılı aşkın bir süredir Karataş’ta, Tarihi Asansör’ün yukarısında oturuyorum. Bu semte taşınmadan önce bildiğim bir sanatçıydı, Dario Moreno; ama her gün onun oturduğu ve adını verdiği sokaktan geçince mahallemin sakini gibi hissetmeye başladım. Yarın (1 Aralık) onun ölüm yıldönümü. Hayatını anlatarak olsun onu anmak istedim. Bakalım kimmiş, komşum Dario Moreno. Dario Moreno, 3 Nisan 1921 tarihinde Aydın'ın Germencik ilçesinde doğdu. Bazı atıflarda ise doğum yeri İzmir, Mezarlıkbaşı olarak gösterilmekte ve sonraki bazı belgelerde doğum yeri olarak İzmir'i kullandığı görülmektedir. Tren istasyonunda çalışan babası trajik bir şekilde vurulup öldürülünce yetim kaldı. Bu olaydan sonra annesi ile İzmir'e yerleştiler. Dört kardeşi daha olan Moreno, annesi Madam Roza tarafından geçim sıkıntısından dolayı yetimhaneye bırakıldı. Dört yaşına değin yetimhanede kalan Moreno, daha sonra Yahudi ilkokulunu bitirdi. Gençlik yıllarında pek çok değişik işte çalıştı. En yakın çocukluk dostu Alber Dinar'dır. Çalıştığı yıllarda kendini yetiştirdi ve Kardiçalı Han'da yanında getir götür işlerinde çalıştığı İzmir'in ünlü avukatlarından birinin kâtipliğine yükseldi. Ayrıca geceleri Millî Kütüphane'ye gidip Fransızca çalışıyordu. Yine bu sıralarda başlayan gitar merakını eline geçen bir gitar aracılığı ile geliştirdi. Aynı dönemlerde Bar-Mitsvah törenlerinde şarkılar söylemeye başladı. Gençlik çağlarında kendi semtinde ve İzmir'de iyice tanınır olmuştu. Moreno askerliğini II. Dünya Savaşı sıralarında piyade olarak Akhisar Orduevi'nde yaptı. Burada caz orkestrasında solistlik yaptı ve yine Konya ile Adana'daki askeri yerlerde sahneye çıktı. Askerlik döneminde müzik ile daha içli dışlı olan Moreno, İzmir Kordon'da bulunan NATO binasının yerindeki Marmara Gazinosu'nda da sahneye çıktı. Moreno, ilk konserini ise Konak vapur iskelesinin üzerindeki gazinoda verdi. Moreno müzisyenliğini biraz daha ilerletince, annesi Madam Roza ile birlikte Mithatpaşa Caddesi üzerinde bulunan Karataş semtindeki Asansör Sokağı'na taşındı. (Sokağın bugünkü adı "Dario Moreno Sokağı"dır. Halk arasında bu sokak ve çevresi "Asansör" olarak anılır.) Gittikçe daha da ünlenen Dario Moreno'nun ünü, İzmir Palas Oteli'nde iyice parladı. Askerlikten sonra ise Moreno, bir süre İstanbul Fenerbahçe'deki Belvu Gazinosu'nun sahnesine çıkmaya başladı. Bu arada Moreno, Ankara'da bulunan Bomonti Gazinosu'nda sahne almak üzere iki gün için Ankara'ya gitti. Ancak iki yıl Ankara'da kaldıktan sonra tekrar İstanbul'a dönebildi ve Fritz Kerten'in orkestrasına solist olarak girdi. Moreno, Ankara'da kaldığı yıllarda Orhan Veli ile oda arkadaşlığı da yapmıştır. İstanbul'da bir yıl boyunca çalıştıktan sonra Atina'ya geçti. Burada çalışırken Paris'te bulunan bir emprezaryoya telgraf çektikten sonra oraya gitti. Moreno, burada ilk olarak Perto Del Sol Müzikholü'nde sahneye çıktı. Paris'teki ilk yılları başarısızlık yıllarıdır. Almanya'daki Amerikalı askeri kulüplerinde bir müddet şarkı söyledikten sonra Fransa'da ilk defa Jezabel şarkısı ile olağanüstü bir başarı elde etti. Paris'te; daha sonra Cannes'da bulunan Palm Beach Oteli'nde şarkı söyleyen Moreno daha sonra söylediği "Adieu Lisbon" ve "Cou Courou Cou Cou" isimli kalipsolar ile ününü pekiştirdi. İstanbul'da yanında çalıştığı Fritz Kerten ile annesini yanına aldırdı. Fritz Kerten'in adını Andre Kerr'e çevirterek piyanist olarak yanına aldı.

ŞARKILARINA TÜRKÇE SÖZ

Sezen Cumhur Önal ve Fecri Ebcioğlu Moreno'nun şarkılarına Türkçe söz yazmışlardır. Moreno, Jacques Brel'in yazıp sahneye koyduğu ve başrolünü oynadığı L'Homme de la Mancha adlı müzikal eserde "Sancho Pancho" rolünü üstlendi. Dario Moreno, ayrıca 32 filmde rol almıştır. Yazar ve yönetmen Kosta Kortidis; 2015 yılında kendi yazdığı ve hemen aynı yıl Cef Tiyatro'da sahneye taşıyarak kendi yönettiği tiyatro eseri "Malulen Emekli Gökbilimci Hüseyin Çineli" oyununda Dario Moreno'ya olan sevgisini ve büyük vefasını göstererek, oyunun 2. perdesinin büyük bölümünü Dario Moreno için yazmıştır. Aynı oyunda, sanatçının görsellerini ve bazı şarkılarını kullanarak seyirciye, Moreno'yu ayakta alkışlatmıştır. Oyunun künyesinde yazar Kortidis, Dario Moreno'ya gerçek adı ile (David Arugete) yer vermiştir. 1 Aralık 1968 günü İstanbul Yeşilköy Havaalanı'nda öldü. Paris'te galası gerçekleşecek oyununa ve Paris'te ilk kez yapılacak "Türk Gecesi"ne gideceği uçağına geç kalması ve uçağa bindirilmemesi üzerine hava alanındaki görevliyle girdiği münakaşa üzerine tansiyonunun yükselmesiyle birlikte, ardından geçirdiği rahatsızlık sonrası kanlar içinde kalarak yere yığıldı.[5][6] Hipertansiyon hastası olan Moreno, bu tartışmanın ardından hastaneye kaldırıldı fakat hastanede ilk müdahaleyi yapan doktorun ifadesine göre hastaneye geldiğinde hayatını kaybetmiştir. İstanbul'da ölen Dario Moreno, İzmir'de gömülmesini vasiyet etti. Fakat ölümünün ardından İzmir'den İsrail'e yerleşmiş olan annesi Madam Roza, oğlu Dario Moreno'yu gömülmek üzere İsrail'deki Holon kenti gömütlüğüne götürerek orada toprağa verdi.