Kısaca sabit ücretliler. Ayda bir kez aylık ücret alıp, bir ay boyunca aldığı ücretle idare etmek zorunda kalan sabit ücretliler. Soğan ekmek yese yetmeyecek parayla geçinmek zorunda kalan emekliler.
Geçtiğimiz temmuz ayında memura verilen 19.3 lük zamla, memur fakirleşmeye devam etmişti. Yaklaşık olarak açlık sınırını 22 bin TL, yoksulluk sınırın 69 bin TL seviyelerine yükseldiği bu ortamda memura verilen % 11.55 lik zammın ekonomik olarak bir değeri kalmamakta ve memur her geçen gün yoksullaşmaktadır.
TUİK’e göre yıllık enflasyon % 44.33, Bağımsız Araştırma şirketine göre ise yıllık enflasyon %83.40. ENAG’ın enflasyonu TÜİK’in enflasyonunun yaklaşık iki katı olmuştur.
Mevcut hükümet tarafından, 2025 yılı ocak ayından itibaren vergilere, cezalara, harçlara yapılan ortalama % 44 lük zam ile, işçi, memur, emekli fakirleşmeye devam etmektedir.
Peki vatandaş % 44.33 olan TÜİK’in enflasyonunu mu? Vergi ve harçlara yapılan % 44’lük hükümetin enflasyonunu mu? Ya da bağımsız araştırma şirketlerinin yaptığı ankete göre olan % 83.40’lik enflasyona mı inanacak? TÜİK’in hesaplamalarının sahada gerçeklerle uyuşmamasının bedelini, maalesef öncelikle aylığından başka geliri olmayan, memur, emekli, işçi ile dar gelirli vatandaşlarımız ödemektedir. İçinde bulunduğumuz 2025 yılı Ocak ayından itibaren memur ve emekliye yapılan zam, memur,emekli ve asgari ücretliyi açlığa ve sefalete sürüklemiştir. Ve memurun alım gücünü bir kez daha düşmüştür.
2002 yılında en düşük memur maaşı ile 14,5 çeyrek altın alabiliyorken bugün ancak yarısının alınabilmesi, 2002 yılında bir asgari ücretli 7 çeyrek altın alabiliyorken bu gün yarısını alabilmesi, memur emeklisinin maaşının yaklaşık % 50 değer kaybetmesi olayın vahametini ortaya koymaktadır. Yani 2002 den bu yana sabit ücretlilerin ücretleri altın ile kıyaslandığında yaklaşık % 50 azalmıştır. Eğer bu gün, yani 2025 ocak ayında, memur maaşlarını altına göre kıyaslarsak, memura, asgari ücretliye, emekliye % 100 zam yapmalısınız ki, 2002'deki alım gücüne ulaşabilsin. Yaptığınız uygulamalarla, memurun itibarı yok olmuş, bir dönemin maliye bakanının dediği gibi, memurun gözündeki ışıltı bile sönmüştür.
Ocak ayında tüm vergi ve harçlara yaklaşık % 44 zam yapanların, asgari ücrete % 30, memura % 11.55 zam yapmasının kabul edilebilir hiçbir tarafı yoktur. Hedefiniz olan, memurun güvencesini belki kaldıramadınız ama memuru sefalete mahkum ederek itibarını da yok ettiniz.
Parti kontrolünde olan sarı sendikalara sormak gerek, nerede toplu sözleşmede aldığınız zamlar? Biliniz ki, yaptığınız toplu sözleşmeler yok hükmündedir. Çünkü aldık dediğiniz tüm zamlar enflasyon rakamları içinde kalmıştır. Hükümetin verdik dediği, sizin aldık dediğiniz enflasyon oranındaki zam zam değil, alım gücünü koruma çabasıdır ki, TÜİK’in hesaplarıyla yapılan zam ile de maaşların alım gücü korunamamaktadır. Emin olun ki, memurlar için, yokluğunuz varlığınızdan daha iyi olacak. Gölge etmeyin yeter.
Yıllar boyunca enflasyon altında alınan artışlar artık kamu çalışanları ve emeklilerinin alım gücünü düşürmüş, kirasını ve faturalarını ödeyememe noktasına getirmiştir.