Pandemi ve ekonomik kriz yetmiyormuş gibi, terör belası da yıllar sonra bir kez daha kanlı yüzünü gösterdi. İstanbul Beyoğlu İstiklal Caddesi’ni kana bulayan eli kanlı teröristler, Türk Milleti’nin yü...

Pandemi ve ekonomik kriz yetmiyormuş gibi, terör belası da yıllar sonra bir kez daha kanlı yüzünü gösterdi. İstanbul Beyoğlu İstiklal Caddesi’ni kana bulayan eli kanlı teröristler, Türk Milleti’nin yüreğini dağlarken, bizi de kendimize getirdi bir nevi. Çünkü, yaklaşan seçimlerin rehaveti ile dünyevi işlere dalmışken başımıza geldi bu olay. Maalesef 6 canımızı yitirdik ve 81 vatandaşımız da yaralandı. Bu olay dünyanın da dikkatini ülkemize çevirdi. Eli kanlı terör makinası maalesef boş durmuyor. Boşluk bulduğu noktalardan vahşetini gösteriyor. Bir süredir Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Suriye’ye 5.büyük operasyonu gündemde idi. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Bir gece ansızın gelebiliriz diyerek bunun işaretini çoktan vermişti. Ancak, sınırötesi operasyonlar zorludur. Çok iyi planlanması gerekir. Konjonktürel şartların buna müsade etmesi gerekir. Türk Ordusu, Ortadoğu coğrafyasının bir numarasıdır. Dünyada da süper güçlerden sonra en güçlü ordudur. Suriye operasyonu bizim ordumuz için adeta tatbikat gibidir. 40 yıldan fazladır bölücü terörle amansız bir mücadele içindeki Mehmetçik, bugünkü profesyonel hali ve yeni geliştirilen yerli ve milli silahları ile şayet izin verilse Kudüs’e kadar bile gidecek güce sahiptir. İstanbul saldırısı öncesi, Yunanistan ile ortaya çıkan gerginlikle uzun süre uğraşmıştık. Yine Cumhurbaşkanımız, adaları silahlandıran ve böylece Lozan Barış Anlaşması‘nı göz göre göre ihlal eden Yunanlıları da aynı sözlerle uyarmış, Bir gece ansızın... diye de onlara göndermede bulunmuştu. Ama Komşu, her halde ülkesini teslim ettiği 8-9 adet ABD üssüne güveniyor olacak ki yine tahriklerine devam ediyor. Yunanlıların tehdit gibi açıklamaları, bize vız gelir tırıs gider. Yunanistan’ı kullanan dış güçlerin amacı, Türkiye’nin Suriye’de terör odaklarını yerle bir edecek olası beşinci operasyonunun engellenmesidir. Yani bizi Ege’de meşgul ederek, Kuzey Irak ve Kuzey Suriye’deki terör odaklarına zaman kazandırmak istiyorlar. Maalesef daha İstanbul saldırısının kanı kurumadan bu kez Kuzey Suriye’den atılan füzeler Gaziantep’te canlarımızı aldı. Bunlardan biri de masum bir çocuğumuz. İzmir CHP Milletvekilimiz Sayın Mahir Polat’ın küçük yaştaki yeğeni Hasan Karataş’tı. Şimdi küçücük bu masum çocuğumuzun ne suçu vardı ki hainlerin attığı füzelerle hayatını kaybetti. İşte eli kanlı terör hedef gözetmiyor. Ben Sayın Mahir Polat’a ve ailesine başsağlığı diliyorum. Küçük Hasan ve diğer şehitlerimizin mekanı cennet olsun. Tüm bu yaşananlar, Türk Milleti’nin sabrını taşırmak üzeredir. Türk Silahlı Kuvvetleri, geçtiğimiz gün gece Suriye ve Irak’ın kuzeyindeki terör hedeflerine düzenlediği hava harekatı ile hainlerin cezasını vermiştir. Belirlene 89 terör hedefi bertaraf edilmiş, binin üzerinde terörist de etkisiz hale getirilmiştir. Sırada eli kulağında olan muhtemel bir kara harekatı vardır. Daha önce, Fırat Kalkanı, Afrin Operasyonu, Barış Pınarı, İdlip Operasyonu gibi dört büyük operasyonu başarı ile gerçekleştiren Mehmetçiğimiz bu kez kanayan yara Kobani ve Münbiç’e girerek PKK/PYD ve YPG ile Suriye Demokratik Güçleri denilen Amerikalıların eğitip donattığı şer odağı terörist örgütlere haddini mutlaka bildirecektir. Burada önemli bir nokta, iktidarı ile muhalefeti ile terörün karşısında bir ve beraber olmamızdır. Bugüne kadar birkaç çatlak ses de çıksa bu birliktelik sağlanmıştır. Bundan sonra da sağlanacağından eminim. Yaşadıklarımız bize Türk’ün Türk’ten başka dostu olmadığını gösteriyor. Bu bilinçle hareket ettiğimiz sürece bileğimizi bükebilecek bir güç yoktur ve olamayacaktır da. Ben Mehmetçiğimize, bundan sonra da yapacakları her türlü operasyonda başarı ve muvaffakıyetler diliyorum. Allah ayaklarına taş değdirmesin. Gazaları mübarek olsun...