İzmir turizmi neden bir türlü istenilen noktaya gelemiyor. Bu konuyu yıllardır düşünüp duruyor ve üzerinde kafa patlatıyoruz. Halbuki, elimizde öyle değerler var, ama biz bunları bir türlü gün yüzüne...

İzmir turizmi neden bir türlü istenilen noktaya gelemiyor. Bu konuyu yıllardır düşünüp duruyor ve üzerinde kafa patlatıyoruz. Halbuki, elimizde öyle değerler var, ama biz bunları bir türlü gün yüzüne çıkartıp, gerektiği biçimde tanıtamıyoruz. Sonra da kendi kendimize; “Yahu bu kente turist neden gelmiyor” diyerek dövünüp duruyoruz. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin geçen meclis toplantısı, Bergama Asklepion’da yapıldı. Sayın Tunç Soyer’in başkanlığındaki tarihi toplantı, metropol dışında bir ilk olması bakımından önemlidir. Zira, yanılmıyorsam ilki Agora’da yapılmıştı. Kim düşündü ise bir teşekkürü hak ediyor. Muazzam bir oturum oldu. Aslında bu toplantıları, İzmir geneline yaymak lazım. Süreci bilemem. Ama, Efes Antik Tiyatrosu’nda, Torbalı Metropolis’te, Seferihisar Teos’taki harabelerde. Tabi ancak yaz sürecinde bunlar yapılabilir. Gelelim Bergama’daki o tarihi toplantıya. Bergama Belediye Başkanı Sayın Hakan Koştu’nun ev sahibi sıfatı ve mütevazi sunumu ile başlayan oturumda, eski başkanlardan Sayın Sefa Taşkın bir saat süren mükemmel bir sunum yaptı. Birikimi ile oturuma katılanlara adeta bir tarih turu yaptıran Taşkın’ın anlattıklarına dikkat kesilmemek ve hak vermemek elde değil. Bu konuda meclis üyelerini ve internet üzerinden canlı yayınlanan mecliste kamuoyunu bilgilendiren Taşkın’a da teşekkür ediyorum. Bergama’dan türlü hilelerle kaçırılan Zeus Sunağı’nın hikayesi tam bir ibret vesikası. Bir zamanlar, önemsemediğimiz tarihimizin bu paha biçilmez değerlerinin, nasıl parça parça kaçırıldığını öğrenmek gerçekten üzücü. Ben bütün bunların sadece Bergama için geçerli olduğunu sanmıyorum. Kim bilir bu ülkeden daha neler kaçırıldı da haberimiz yok. “Zararın neresinden dönersek kar” diyerek bundan sonrakilere iyi bakmamız lazım diye düşünmek gerekir ama bu da “züğürt tesellisi”nden başka bir şey olmaz. O halde elimizdekilere iyi sahip çıkalım. Çıkabiliyor muyuz, elbette o da tartışılır. Tarihi oturumun sonunda, bugün Almanya’nın Berlin Kenti’nde olan “Zeus Sunağı’nın doğduğu topraklara geri dönmesi” için çaba sarf edilmesi kararı alındı. Bildiğim kadarı ile Zeus Sunağı, Almanya’dan yıllardır isteniyor. Ama bugüne kadar buna muvaffak olunamadı. Elbette vazgeçecek değiliz. İstemeye devam edeceğiz. Çünkü tarih yerinde değerlidir. Tarihi çalanlar suçludur. Tabi, çalınmasında payı olanlar da en az onlar kadar suçlu olurlar. Bu bakımdan Bergama’daki tarihi oturumda alınan karar çok önemli. Karara, mecliste grubu olan tüm partilerin “evet” demeleri de en az karar kadar takdire değer. Benim de temennim, herkes gibi sunağı geri alabilmek. Bu konudaki kararı ve alanları kutluyorum. Ama, bu işin “lafta” kalmamasını diliyorum. Anlaşıldığı kadarı ile uluslar arası ilişkileri kuvvetli olan Başkan Tunç Soyer, bu işte başı çekecek ve önderlik edecek. Kendisine destek verilmesi, yalnız bırakılmaması gerekiyor. Ben en büyük desteğin AK Parti’den geleceğine inanıyorum. Zira, Bergama’da yerel yönetimde iktidar partisi mensubu bir başkan var. Bunu en çok onlar istemeli. AK Parti Genel Başkanı aynı zamanda Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın Almanya Şansölyesi Merkel ile diyalogları mükemmel. Eğer, büyük mecliste alınan bu karar, gerek AK Parti İzmir milletvekilleri ile Belediye Başkanı Hakan Koştu ve gerekse Başkan Soyer tarafından Cumhurbaşkanlığı Makamı’na iletilirse, güzel gelişmeler olacaktır. Parça parça kaçırılan Zeus Sunağı’nın Bergama’ya dönüşü muhteşem bir olay olur. İzmir’in turizmde şahlanışına milad teşkil eder. Ve, bu tarihi eve dönüşü hayata geçirenler, ister iktidar, ister muhalefet olsunlar, adlarını tarihe altın harflerle yazdırırlar. Haydi, bunu başaralım, her alanda kendini dünyaya kabul ettiren Türkiye’nin gücünü bir kez daha gösterelim.