Hafta sonu 18 Mart Çanakkale Köprüsü görkemli bir törenle açıldı. O törenler Türk tarihine damgasını vuran Çanakkale Büyük Deniz Zaferi’nin de 107.yıldönümünde gerçekleşti. Çanakkale’de Yedi Düvele ka...

Hafta sonu 18 Mart Çanakkale Köprüsü görkemli bir törenle açıldı. O törenler Türk tarihine damgasını vuran Çanakkale Büyük Deniz Zaferi’nin de 107.yıldönümünde gerçekleşti. Çanakkale’de Yedi Düvele karşı durarak dünyaya “Çanakkale Geçilmez” dedirten atalarımızı, başta Anafartalar Kahramanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, Seyit Onbaşı’yı ve 250 bin şehidimizi, ruhlarını şad ederek minnet ve şükranla andık. Allah hepsinden razı olsun. Mekanları elbette cennettir. Bu vesile ile Çanakkale Boğazı üzerinde inşa ettiğimiz asma köprünün bir gurur vesilesi olduğunu öncelikle belirtmek isterim. Bu köprü İstanbuldakilerden sonra Anadolu’yu Avrupa’ya bağlayan önemli bir şaheserdir. Bu şaheseri yaptıranlar ve yapanlardan Allah razı olsun. Gelgelelim yine o “istemezükçü zihniyet” geçiş ücretini bahane ederek, köprüyü ve bunun yapılmasına vesile olan AK Parti’yi ve Cumhurbaşkanımızın yaptığı hizmetleri karalamaya çalıştılar. Bu durum, “pireye kızıp yorganı yakmaktır.” Bunu bilerek ve tasarlayarak yapanları kınıyorum. Bir “Allah razı olsun. Memleketimiz önemli bir eser kazandı” demeden, her yapılanı kötülemeye kalkışmak nasıl bir kafa yapısının ürünüdür anlamak mümkün değil. O kesime buradan söylemek isterim ki, yanlış yoldasınız. Bir ülkeye yapılan hizmetler, günlük düşünülerek değerlendirilemez. Düşünün bir kere, sizden öncekiler de İstanbul’da yapılan 3 boğaz köprüsüne, Marmaray’a ve Avrasya Tüneli’ne de karşı çıkmışlardı. Bugün o köprü ve altgeçitler olmasa idi, mega kentin hali nice olurdu? Hatırlayın, İzmir’de zamanın Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım’ın gayretleri ile Konak Tüneli yapılmak istenmiş, malum çevreler ona da karşı çıkmıştı. Ama devletimiz bu sinek vızıltılarına itibar etmedi ve tüneli yaptı. Ve o Konak Tüneli ki bugün kaos haline gelen İzmir trafiğini o kadar rahatlatmıştır ki, değmeyin gitsin. Ulaştırma Bakanlığı’nın tüneli bugün İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne devrettiğini de hemen burada not olarak kaydedelim. Bu nedenle kimse kusura bakmasın, memlekete yapılan her hizmete ben şapka çıkartırım. Bunu ister Hükümet, isterse de yerel yönetimler yapsın. İstemezükçülere tavsiyem, her zaman dilinizden düşürmediğiniz demokratlığınızın gereğini yapın ve yapılanlara bir teşekkürü esirgemeyin lütfen. ÇEŞME PROJESİ Bir tartışma da, devletin Çeşme Yarımadası’na kazandıracağı projede yaşanıyor. Yine o istemezükçüler, türlü bahanelerle projeye karşı çıkıyor. Çok şükür ki, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Tunç Soyer ve Çeşme Belediye Başkanı Sayın Ekrem Oran, karşı çıkanlar arasında değil. Turizm Bakanımız Sayın Nuri Ersoy, önceki gün bir kez daha İzmir’e gelerek proje hakkında herkesi bilgilendirdi. Bakan Ersoy, “Bu nihai plan değil. Planlama süreci devam ediyor. Dünyada en iyi düşünülmüş, sürdürülebilirlik açışından, sertifikasyon bazında kendini ispatlamış ilk proje olacak. Bizim hedefimiz bunu gerçekleştirmek. Sadece Türkiye için değil dünya için örnek bir proje yapmak istiyoruz. Hassasiyetlerin hepsini dikkate alıyoruz. Tüm ekip olarak tüm hassasiyetleri, görüşleri, uyarıları dikkate alıp çalışıyoruz” diye konuştu. İşte size devlet garantisi. Yerel yönetimler de bu projenin arkasında. Bırakın Çeşme yarımadası dünyaya açılsın. Yoksa yıllardır çorak kalan o toprakları ne yapacaksınız? Aklınızı başınıza alın! Artık bu memleketi sevin!