Çoğumuz aşkı bulduğumuzda sonsuza kadar mutlu olacağımıza dair şehir efsanesi ile büyütüldük. Bütün masallar, romantik filmlerde öyle söylenir iki sevgili birbirine kavuşur ve mutlu son…  Oysa iki sevgili birbirini bulduğunda önünde aşması gereken birçok engel ve ilişkilerinde atlaması gereken boyutlar vardır. Günümüz batı toplumunda ilişkilerle ilgili genel bir yakınma var ki çoğunun süresinin kısa ve yüzeysel olduğu… Günümüz ilişkilerini kısa ve yüzeyde tutan şey ne? Bugün bu yazımda sizleri biraz bu konu üzerine kafa yormaya davet ediyorum. İlişkilerimize tamamen kendi ihtiyaçlarımızı karşılamak üzere girdiğimizde; karşımızdakine odaklanmayı bırakır ilişki süresince kendi ihtiyaçlarımızın peşine düşeriz bu da bizi mükemmel birini bulmaya iter ki kendimizi yeni birini ararken buluruz. 

HAYAL KIRIKLIĞI

Dünyada bizim ihtiyacımız olan her şeyi verebilecek bir kişi olmadığını ve her kesin bizler gibi ilişkisel ihtiyaçları olduğunun bilincine varsak ilişkilerimizde çok daha mutlu oluruz. Herkesin ilişkilerde belirlediği sınırlar var.  Bu gerçekleri kabul etsek ilişkilerimizde yaşadığımız en ufacık bir hayal kırıklığında bir yenisine geçmeyi bırakır, yaşadığımız hayal kırıklığını onarmaya bakarız. İlişkilerde hissettiğimiz ihtiyaçlarımızda karşımızdakine odaklanmak yerine kendi içimize bakmaya başladığımızda, daha derin düşünmeye başlayıp kendimizle ilgili farkındalığımız daha da artacaktır. Partnerimizle yaşadığımız tartışma sonrası sinir sistemimizde meydana gelen şeylerin çok azı o kavga anı ile ilgilidir. Çoğu geçmişimizden gelen çocukluk yaralarımızı ve derin ihtiyaçlarımızı adres gösterir. Bunun için merakla ve istekle ilişkilerde yoğun olarak hissettiğimiz ilişkisel ihtiyaçlarımızın farkına varmalıyız. 

DUYGUNUN KAYNAĞI

Neden böyle hissettiğimizin ve hissettiğimiz duygunun kaynağını nereden geldiğini anladığımızda partnerimizden karşılamasını ısrarla istediğimiz ilişkisel ihtiyaçlarımızın çok azının onunla ilgili olduğunu fark etmiş olacaksınız. Çünkü aşk, eylemdir. Bir diğeri ile büyüyüp gelişeceğimiz bir eylem…