Bu yıl çat kapı evlere geldi bayram… Uzun bir seçim sürecinin içinde başlayan Ramazan, ilk başlarda çok anlaşılmasa da yine de evlere huzur ve bereket getirdi düşüncesindeyim… Artık onu da geride bırakmak üzereyiz. Bugün arefe yarın bayram… Bu vesileyle hepinizin bayramının huzurlu ve mübarek olması dileğiyle ben de başlıyorum sözlerime;

Yeni yönetimin ilk bayramı… Göreve gelen her bir başkanın şeker tadında bir dönem geçirmelerini dileyerek başlayalım önce… Bu bayram güzelliklerin başlangıcı olsun… Ya da eski güzelliklerin geri dönmesine vesile…

Büyüklerimizden hep duyarız ‘Nerede o eski bayramlar…’ sözünü. Biz de eskilerimizi, eski günlerimizi hatırlar, hüzünleniriz… Belki de bu dönem yaşadığımız yeni başlangıç, o günlere, o eski güzel bir selam olur… Yeni yöneticiler, o eski bayramları canlandırmak için girişimlerde bulunur… Kim bilir…

Canım annem anlatırdı; eskiden Konak’ın Üçyol semtinde oturuyorlarmış. Her bayram, şimdinin Bayramyeri olarak bilinen alana gider atlıların geçişini izlerlermiş… Atlılar, heybelerinden çıkardıkları şekerlemeleri gökyüzüne fırlatır, çocuklar da yere düşen o şekerlemeleri kahkahalar eşliğinde toplarlarmış. Ayrıca sokak ve caddelerde gösteri yapanlar, bayramlarda kapı kapı gezerek şeker ve harçlık toplayan o çocuklar… Ne özeniyorum o eski bayramlara…
Şimdinin hiç tadı yok… Şimdinin çok bir anlamı kalmadı… Alınırsa bir bayramlık, yapılırsa bir tepsi tatlı… Bayramın ruhu şehirleri terk ettiğinden beri evlere de kalplere de uğramaz oldu o huzur ve heyecan… 

Araştırdım; bayramların ruhu, şehirleşmenin artmasıyla yok olup gitmiş…

“Şehirleşme artıkça, kentleşme oldukça geniş aileler ve insanların birbirleriyle olan iletişimi azaldı. Artık bayramlaşmalar bir paylaşımdan çok göreve dönüştü. Göstermelik bazı eylemler söz konusu. İnsanlar copy- paste mesajları alıp birbirilerine gönderiyorlar bu yüzden işin duygusu ve ruhu iyice azalmış oluyor” deniliyor.

O yüzden sesleniyorum yerel yönetimlere… Sonuçta işleri sadece altyapı, üst yapı değil; mutlu şehirlerde yaşayan mutlu insanlar yaratmak, mutluluk dağıtmak… Bence bu bayram yeni bir adım atılabilir… Hala geç değil! Küçük gösteriler, renkli heyecanlar… Hem gönüller hoş edilir hem de şeker tadı damaklara tekrar gelir… Caddeler sokaklar renklenir, bayram ruhu hatırlanır ve haliyle de gün ve gelecek güzelleşir…

Bayramlar stres giderici gibidir ve duygularımızı dengelememize, aşamadıklarımızı aşmamıza yardımcı olur. Daha fazla pozitiflik doğal olarak olumsuzluğu azaltır. Aynı zamanda anlaşmazlıkları azaltma fırsatı sağlar ve yabancılaşmış arkadaşları ve akrabaları bir sevgi bağıyla bir araya getirir.
Belki o atlılar yeniden Bayramyeri’ne gelir… Bu yaşta kalkar giderim ben de o anları yaşamak için… 

Sadece bu da değil… Bayram kültürünü özümsemek gerekir. Özellikle bu zor günlerde birlik ve dayanışmanın önemi çok büyük. O yüzden bayram boyunca ihtiyaç sahiplerinin unutulmaması da gerekiyor. Sadece bayram boyunca da değil aslında hemen her zaman zorda kalanın elini tutmak gerekiyor. 
Biz söyledik, uygulaması size kalmış…