Hayatımızda hep var olan deprem gerçeği ancak deprem olunca aklımıza geliyor. Her defasında böyle. Pes vallahi. Herşey yumurta kapıya gelince mi hatırlanacak bu ülkede... Yunanistan'ın Santorini adası merkezli deprem fırtınası yaşanmamış olsa, yine deprem konusunda mışıl mışıl uyumaya devam edeceğiz. Çünkü sorunları ötelemeye yarayan uykuyu çok seviyoruz ya.
Ben bu sütunlardan çok yazdım çizdim. "Nerede bu kentin deprem master planı?" dedim.
"2013 yılında Gaziemir'den başlatılan kentsel dönüşüm projeleri neden başarılamıyor?" diye sordum. Ama sorumluluk makamındaki kimse çıkıp "Ya biz buradayız, bakın şu işleri yaptık, yapıyoruz" diyenine inanın rastlamadım.
Şimdi sıralıyorum bakın! Bayraklı, Kadifekale, Ballıkuyu, Gültepe, Karabağlar, Çiğli Köyiçi, Ege Mahallesi, Karşıyaka Cumhuriyet, Gaziemiz Emrez, daha saymama gerek var mı? 12 koca yıl geçmiş bir arpa boyu yol katedememişiz. Pes doğrusu. Aziz Kocaoğlu ve Tunç Soyer dönemlerinde kaybedilen yıllar İzmir’in hayatında kayıp yıllardır. Kimse kusura bakmasın hep hayal satıldı, hep hayal.
Oysa ne güzel başlamıştı Gaziemir'den. Askeri lojmanlar yıkıldı önce. Devlet resmen elini taşın altına koydu. "Haydi başlıyoruz" dedi. Bu işe de İzmir Büyükşehir başta olmak üzere, belediyeleri memur etti. Halkla iç içe ve halkın hizmetinde olan belediye başkanları ikna edecekti o insanları. Olmadı, koskoca 12 yıl bir çırpıda geldi, geçti.
30 Ekim 2020'de Seferihisar açıklarındaki bir deprem, geldi geldi Bayraklı'yı vurdu. Apartmanlar yıkıldı, 117 vatandaşın hayatına maloldu. Yine Bayraklı ve Karşıyaka'daki birçok bina ağır hasar gördü. Yüzlerce insan evlerinden sıcacık yuvalarından oldu. Çadırlar, konteyner kentler kuruldu. Yaşanan onca acı zaman içerisinde yüreklere gömüldü. Aslında bu bir uyarıydı.
Devletimiz, "Ben buradayım" dedi ve TOKİ eliyle Bayraklı sırtlarında, depreme dayanıklı 2 binin üzerinde konutu yaparak depremzedelere teslim etti. Gelelim yerel yönetimlere. Aziz Başkan zamanında Karabağlar Uzundere'de başlanan çalışma hala tamamlanamadı. Vatandaş her gün orada eylemler yaptı. Yorulduğu ve meramını anlatamadığı için de artık eylemlerden vazgeçti.
Aziz Kocaoğlu, başkanlığı Tunç Soyer'e devrettiğinde, yine her zaman olduğu gibi vaatler art ardına sıralandı. Tunç Bey düşündü, taşındı (!) Halk Konut diye bir proje icat etti. Adında "halk" vardı ama içinde maalesef yoktu. Kimler kimler vardı ki, ticaret ve sanayi erbabı, kuyumcu esnafı, otomotivci, gümrükçü. Belki de niyet halisti. İş aleminin gücü ile bu iş başarılabilirdi. Ama olmadı.
Büyükşehir'in asfalt şirketi İZBETON hiç de alanı olmamasına rağmen, inşaat işine sokuldu. Örnekköy ve Çiğli'de inşaatlar başladı. Örnekköy'de halkın arsası alındı binalar yükseldi. Ama iş alemi ve belediye hakkını almaya kalkınca halka birşey kalmadı. En azından görünen manzara buydu. Hatalar hataları takip etti, demiri, betonu eksik kondu, şimdi Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğunda oturan Cemil Tugay, bir sabah inşaatları mühürletiverdi.
Örnekköy'de başa dönülürken, belirlenen onlarca kentsel dönüşüm alanı ya moloz yığınlarına evsahipliği yapıyor ya da koyun keçi otlatılan mekanlar oluyor. Yazık ki ne yazık. Ama yine bir kımıldama var gibi. O da, önceki gün "Deprem ve Yapı Bilimi Günleri" buluşmasına katılarak bir konuşma yapan Başkan Tugay'ın vaatleri.
Bakın neler söylemiş:
"Bu alanda üzerimize düşeni yapmak için, belediye bütçesinden ne ayırmamız gerekiyorsa, ayıracağız. Kimseyi çaresiz bırakma gibi bir düşüncemiz yok. Her şeyin makul ve mantıklı bir çözüm yolu var ama o adımı atmazsanız ilerletemiyorsunuz. O nedenle kararlı şekilde adımları atmamız gerekiyor. İzmirli bilsin ki benim başkanlığımda ve bu dönemde o adımlar atılacak, yapılması gereken yapılacak.”
Sayın Tugay bu sözleri söyleyen İzmir’in üçüncü Büyükşehir Belediye Başkanı. Biz kendisine elbette inanıyor ve destekliyoruz. Hadi Başkan başlayın bu işe ve yolu açın. Salise bile vakit kaybetmeden. Önünüzde yıllar öncesinde de kalsa bir "Özfatura Örneği" var. 4 adet EGEKENT, 7 adet EVKA Projesi İzmir'in tepelerinden size bakıyor. İZBETON'u bu işlerden çekin ve asli görevi asfalt dökmeye yönlendirin.
Bu işin duayeni EGE-KOOP var. Herkesi daire başkanı yapıyorsunuz ya, Hüseyin Aslan’ı da getirdiniz mi Kentsel Dönüşüm Daire Başkanlığı'na, bu iş tamamdır. Tabi cesaretiniz varsa, birilerine kulak asmaz, onların dediklerine teslim olmazsanız. Yapın bunları, tarih sizi unutulmaz başkanlar arasına yazsın. Tıpkı Asfalt Osman, İhsan Alyanak ve Burhan Özfatura gibi. Başka çıkar yolunuz yok.