Türkiye’de en büyük sorunlardan biri kurumsal hafızanın yok edilmesi. Özel sektörde de kamuda da göreve yeni başlayan her yönetici kendinden önceki dönemlere dair hiçbir iz bırakmak istemiyor.

Mahalle muhtarından ilçe belediye başkanına, banka yöneticisinden işletme müdürüne kadar farklı çalışma alanlarında kurum hafızasının yok edilmesine, yeni yöneticilerin ‘tarihi en baştan yazmasına’ tanık oluyoruz.

Kurum hafızasına yönelik bu müdahaleler, kişilerin kendi hikayelerini kurgulamaları için en kolay yöntem olarak kabul ediliyor. Yöneticilerin bu işleri tek başına başardığını düşünmek kolay ancak yöneticilerin danışmanları, çevresindeki yöneticiler ve ekipleri de ‘Yaşasın yeni kral’ moduyla yepyeni bir açılım yaptıklarını düşünüyor.

İşleyen sistemin iyi özelliklerini, yürüyen iyi örnekleri toptancı bir zihniyetle reddeden, isimlere de müdahale ederek yeniden kurgulamak bu topraklarda yapılan en kolay işlerden. Yenilenen isimleriyle, tabela değişiklikleriyle kurdele kesilerek hizmete açılan yeni projeler sanki dünyayı yeniden keşfetmişçesine alkışa tutuluyor, harika bir ‘proje’ daha vatandaşla buluşturuluyor.

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ‘Tanzim satış ruhu İZMAR ile küllerinden doğdu’ başlığıyla basına servis ettiği haber bülteni uzun zamandır enflasyon ve fiyat sarmalıyla boğuşan vatandaş için müjde niteliğindeydi. Bültende güvenilir gıda ve temel tüketim ürünlerinin uygun fiyatla satışa sunulduğu İZMAR’ların piyasa fiyatının yüzde 20 altında satış yapacağı belirtiliyordu.

TABELA DEĞİŞİYOR

Bozyaka’da ilk şubesi açılan İZMAR’ın kent genelinde farklı noktalarda açılarak vatandaşın bütçesine katkıda bulunması şahane bir şey. Yapılan hizmete olumsuz yaklaşmak mümkün değil. Ancak İZMAR adı verilen yeni markaya ne kadar gerek vardı konusu tartışılabilir bence.

Önceki dönem İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in İZTARIM çatısı altında kentlilerin hizmetine sunduğu Halkın Bakkalı’na ne oldu sorusunu sormak gerekli. İZMAR’ın açılış haber bülteninde Halkın Bakkalı’nın akıbetine ulaşılabiliyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin açıklamasına göre Halkın Bakkalı şubeleri İZMAR’a dönüşecek.

31 Mart yerel seçim sürecinden bu yana, yani 1 yılı aşkın süredir Halkın Bakkalı şubelerinde et, kıyma gibi ürünlerin satışı yapılmıyordu. Açıldığı dönemlerde günlük milyon TL’yi aşan cirosuyla belediyeye sıcak para akışı yaratan, vatandaşın ucuza, güvenilir ürünleri satın almasını sağlayan Halkın Bakkalı’nın son bir yılda işlevsizleştirilip adeta kış uykusuna yatmasına göz yumanların İZMAR gibi bir projeyle tarihi yeniden yazmaya çalışmalarını anlamak güç.

Raflarında ürün bırakılmadığı, stok yenilenmediği için bir yıldan fazla süredir kış uykusuna zorlanan oluşumun şimdi yeni isimle, yeni bir kurumsal yapıyla, tabelalarını değiştirerek hizmete başlamış olması kadar, bu yeniliğe neden ihtiyaç olduğunun sorgulanması şart.

Göreve başlayan her yöneticinin bir önceki yönetimin projelerini hiç olmamış gibi tarihin tozlu raflarına gönderme projesi bir kez daha gerçekleşirse İZMAR’ın geleceğinin de 4 yıldan uzun olacağını söylemek çok gerçekçi görünmüyor.

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin İZTARIM çatısı altında İzmirli markasıyla satış yaptığı İzmirliden.com web sitesi de bakıma alınmış. Özellikle peynir çeşitleriyle hatırı sayılır bir tanınırlığa ulaşan markanın Türkiye’nin dört bir yanına e-ticaret yaptığı platformda da uzun zamandır stok ve ürün sorunu yaşanıyordu. Çok üzücü gerçekten. Bir bakarsınız İzmirli markalı peynirler de İZMAR peynirlerine dönüşüverir.

Kurum hafızası alerjisinin toplumun tüm kesimlerinden yok edilmesi dileğiyle.