Kültürümüzde önemli bir yere sahip olan kolonya şu günlerde kendisine biçilen nostaljik rolü yerine getirmeye çalışıyor. Türkiye’nin önde gelen kolonya firmalarının klasik limon kolonyasına alternatif olarak ürettiği yenilikçi kokular ve şişelerle az da olsa eski keyifli günlerdeki anılara ışınlanabiliyoruz.

Genellikle küçüklerin bayram ziyaretine gittiği aile büyüklerinin evlerinde tanıştığı kolonyanın bayramlar ve özel günler kadar gündelik hayatta da yeri önemli. Seyahat etmekten keyif aldığım ve her seyahatimde bambaşka fotoğraf karelerine kaynak olan Akhisar’da kolonya kültürünü aralıksız yaşatmaya devam eden bir kolonyacıdan söz edeceğim size.

Akhisar’da Tahir Ün Caddesi’nde küçücük bir dükkânda 45 yıldan beri hizmet vermeye devam eden İzmirlioğlu Kolonyaları, nostaljik olduğu kadar toplumsal dayanışma ve birlikteliğin sembollerinden biri.

Dükkân sahibi İbrahim İzmirlioğlu, Akhisar’ın en eski esnaflarından biri. Dükkanın içerisinde çektiğim kısa videoyu sosyal medyada paylaştıktan sonra kolonyanın kendileri için ne ifade ettiğini paylaşanların yanı sıra Akhisarlı olup esnaftan bizzat alışveriş yapan, aile büyüklerinin hatıralarını anlatan kişilerden gelen onlarca yorum bir hayli duygulandırdı beni.

Kolonya sevgisini aileden gören, babamın tütün kolonyalarını ikram ettiği sahnelerle büyüyen biri olarak ben de mümkün olduğunca gittiğim yerlerde, ziyaretlerde kolonya hediye etmeye çalışıyorum. Son dönemde Ege’nin gururu Tariş’in farklı çeşit kolonyaları favorilerim arasında.

Lafı çok uzattığımın farkındayım ancak Akhisar’daki İzmirlioğlu Kolonyaları ile ilgili yaptığım paylaşımın ardından Akhisarlı Bahar Şanlı Kayış’ın uzun yorumuyla yazımı noktalamak istiyorum. Kolonyayı unutturmak istemeyenler için çok anlamlı sözler söylemiş:

AKHİSAR’DA KOLONYA KÜLTÜRÜ

‘Doğma büyüme Akhisarlıyım. Bu alanı küçük ama değeri büyük dükkân (İzmirlioğlu Kolonyaları) yıllardır var. Eskiden marketler yoktu şehrimizde. Bayramlarda ve ihtiyacımız oldukça gider cam şişelerimizi buradan doldururduk. Çok babacan ve beyefendi bir esnaftı. Dükkânın içine girince sizi karşılayan kolonya kokusu burnumuzun içine ve üzerimize sinerdi. Kaliteli esanslar ve kolonyalar vardı. 

Süslü kolonya şişeleri de mevcuttu. Sahibi kolonya şişemizi doldururken, ben de etrafı izler ve oradaki otantik ortamı zihnime işlerdim. Sonraları marketlerden almak kolayımıza geldi. Diğer şehirleri bilmiyorum ama Akhisar'da kolonya kültürü önemlidir. Misafire kendini değerli hissettirmek için yardımcı bir unsurdur. Ferahlatıcı ve hafifletici özelliği ile insanı rahatlatır. Hemen hemen her evde muhakkak bulunur. Artık gençler sevmiyor ve tercih etmiyor. Ama ben ailemden alıştığım kadarıyla bulunduruyorum evimde. Seksen yaşında bir annem var. Allah başımdan eksik etmesin. Hâlâ kolonyasını buradan doldururum. Buradaki kolonya ile market kolonyaları, markalı kolonyalar mukayese dahi edilemez. Onlar şehrin ufak esnaflarının hilesiz ve kaliteli ürünlerine alışık. Kumaşlar alınır kıyafetler dikilirdi. Her şey ham olarak alınır ya da en saf haliyle tercih edilirdi. 

Babam da ayakkabı imalatçısıydı. Nam-ı diğer Kıvırcık Hüseyin. Şanlı Kundura... Derileri alır, onları günlerce uğraştıktan sonra ayakkabı haline getirirdi istek ve ölçülere göre. Demem o ki Akhisar'da bu tür kendi halinde, gösterişten uzak dükkânlarımız çoktu. Yaşlılarımız mesleklerini ve zanaatlarını bırakmak zorunda kaldıkça artık her şey hazır ve basit bir hale geldi. Rahmetli babam kundura imalatında sanırım Akhisar'daki üç imalâtçıdan biriydi. 

Hep bir belgesele ya da TV çekimine misafir olmak istedi. İcraatları unutulmasın istedi. Bir ayakkabının yapım aşamalarını ve elde ilmek ilmek, emek emek oluşumunu sergilemek hayaliydi; mesleğinin unutulmaması ve gençlere ilham olması için. Olmadı...

Size çok teşekkür ediyorum. Biraz uzun yazdım ama bana çocukluğumu hatırlattınız. Denizin dibindeki inciler gibi çıkarıp buluyorsunuz kıyıdaki köşedeki ziynetleri. Keşke babam sağ olsaydı. Sizi onun dükkanına da davet etmek isterdim. Ziyaretiniz için teşekkürler. Umarım bu sıradan gibi görülen dükkanlar ve işler unutulmaz. 

Eksilen değerlerimiz bizi her gün biraz daha sıradanlaştırıyor. Kimine göre sadece kolonyadır, ben ise çocukluğum ve eskilerin kokusu der, sözü size bırakırım. İyilikle kalın, eksik olmayın.’