“Sana Söz… Yine baharlar gelecek…” Millet İttifakı’nın, daha doğrusu ittifak adayı CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçim sloganıydı. Cumhurbaşkanlığı seçimi ikinci tura kaldığına göre, 28 Mayıs’a ka...

“Sana Söz… Yine baharlar gelecek…” Millet İttifakı’nın, daha doğrusu ittifak adayı CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçim sloganıydı. Cumhurbaşkanlığı seçimi ikinci tura kaldığına göre, 28 Mayıs’a kadar bu slogan geçerli olacak. Sayın Kılıçdaroğlu, önümüzdeki 15 gün boyunca, mitingde, bilboardda, TV’de, radyoda ve yazılı basında yine bunu seslendirecek. Baharın gelmesi güzeldir. Çiçekler açar, havalar hafiften ısınır, doğa uyanır. Arılar böcekler harekete geçer. Üretim başlar. Ortam bu kadar müsaitken, 6’lı Masa’yı oluşturan Millet İttifakı önceleri adayını belirlemekte çok geç davrandı. Aday belirlenme aşamasında yaşananlar ise bir felaketti. Sayın Meral Akşener’in, “Kumar Masası” söylemi ile masadan aniden kalkması, gök gürültülü ve fırtınalı bir ortam yarattı. Ardından yaşanan 48 saatte İYİ Parti liderini o masaya döndürmek için neler yaşandı, bunu Meral Hanım ve muhataplarından başkası bilmiyor. Sonrasında Sayın Kılıçdaroğlu’nun adaylığının açıklandığı anlarda yüzündeki ifade inanın feraset sahibi bu milleti korkutmadı desem yalan olur. Hatırlayalım… Meral Hanım masadan neden kalkmıştı? Kılıçdaroğlu’nun Cumhur İttifakı’nın tecrübeli lideri Recep Tayyip Erdoğan karşısında kazanamayacağını iddia ederek değil mi? Peki kimleri şart koşmuştu o masada. İstanbul ve Ankara’nın büyükşehir belediye başkanlarının cumhurbaşkanı yardımcıları olarak atanmasını. Öyle de oldu. Sonra seçim propaganda dönemi başladı. İki başkan kentlerindeki işlerini güçlerini terkederek, propagandaya başladı. Halbuki bir belediye başkanının görevi, kentine 7/24 hizmet etmektir. Başkan seçildiğiniz takdirde rozetinizi çıkartır, o kentte yaşayan herkese kendi partinizden olsun olmasın hizmet götürürsünüz. Ama Sayın Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu öyle yapmadı. Geleceği vaad edilen bahar havasına kapılıp, kent kent dolaştı. O anlarda da kendi kentleri sahipsiz kaldı. İlk turda baharın gelmesini engelleyen bir başka faktör, terörle iltisakı bulunan partilerle olduğu iddia edilen görünür veya görünmez ortaklıklardı. Uzun süre masanın altında arandı bu ortaklıklar. Çok şey yazıldı, çizildi günlerce televizyonlarda tartışıldı. Bu durum toplumun o masaya bakışını değiştirdi. Ha bir de, çok seslilik derken, çok başlılık tevarüs etti. Masa 6 liderden oluşuyordu ama montajlananlarla birlikte bu sayı 11’lere kadar çıktı. İki olan cumhurbaşkanı yardımcısı sayısı da 7’lere kadar çıktı. Aylar önce Biden’in sözleri ile başlayan tartışmalar, Kandil’deki terör baronlarının bir türlü kesilemeyen sesleri ile birleşince, sonuç kaçınılmazdı. Millet İttifakı’nın bu görüntüsünü, defalarca ortaya sererek siyaseten rakibine ağır darbeler indiren Cumhurbaşkanı Adayı Recep Tayyip Erdoğan, 21 yıllık iktidarında yaptıklarını sıralayıp, son olarak da doğalgaz, yerli otomobil, petrol, EYT, maaş iyileştirmelerini devreye sokarak altın vuruşunu yaptı. Bu ahval ve şerait içinde, Millet İttifakı’nın elde ettiği sonuçlar yine de başarı olarak kabul edilebilir. Şimdi sırada 2.Tur var. Kaldı 11 gün. Bu süreçte her iki taraf hata yapmaz ve doğru strateji geliştirecek olursa, Cumhurbaşkanlığı makamını göğüsler. İşte bahar o zaman gelir. “Hiç birşey olmasa da yine birşeyler olmuştur” nakaratını sürekli tekrarlayanlara inat, ne olursa olsun, asıl bahar Türkiyemiz’e gelsin.