CHP Güzelbahçe İlçe Başkanı Bilgen, kongre sürecinde uzlaşıda ısrar etmelerinin sorunsuz bir kongre ve sorunsuz bir yönetim belirmelerinde etkin olduğunu ifade etti. Çağlayan Bilgen, İzmir basınınd...

CHP Güzelbahçe İlçe Başkanı Bilgen, kongre sürecinde uzlaşıda ısrar etmelerinin sorunsuz bir kongre ve sorunsuz bir yönetim belirmelerinde etkin olduğunu ifade etti. Çağlayan Bilgen, İzmir basınında 30 yıla yakın emek vermiş bir isim. Yaklaşık iki yıl önce Güzelbahçe CHP İlçe Başkanı’nın meclis üyeliği için istifa etmesi üzerine ilçe başkanı seçildi. CHP’nin tek adayla seçime girdiği nadir yerlerden biri olan Güzelbahçe’de yapılan kongrenin tek adayıydı. Her ilçede CHP’ye dair sorunlar ve bolca polemik malzemesi bulunurken Güzelbahçe’de adeta sonsuz bir sükun vardı. Bilgen’le hem eski bir gazeteci olarak siyaseti hem de Güzelbahçe’deki sessizliğin sırrını konuştuk. Çağlayan bey, sizi kısaca tanıyabilir miyiz? 1961 Nevşehir doğumluyum. İlk ve orta öğrenimimi Nevşehir’de tamamladım. Ardından, Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi’ni bitirdim. 1983 yılında mezun oldum ve İzmir’de Milliyet gazetesinde muhabir olarak başladım. Sadece askerlik döneminde mesleğe ara verdim. 15 aylık bir zaman…1983’ten 2011’e kadar Milliyet gazetesinde çeşitli birimlerde çalıştım. Bu süre içinde gazeteciliğin her alanında görev yaptım. Gece muhabirliği de yaptım DGM de takip ettim. Matbaanın da her biriminde mesai yaptım. Gazeteciliği şimdiki imkanlarıyla düşünmeyelim. Mesleğin zor koşullarını görmüş, yaşamış biriyim. 9 yıldır Güzelbahçe’de neler yaptınız? Anlatır mısınız? 2011 yılında emekli olduktan sonra, burada Güzelbahçe Belediye Başkanımız Sayın Mustafa İnce, “Gel, bana yardımcı ol” dedi. Basın danışmanı oldum. 2017’nin Aralık ayına kadar belediyedeki görevim sürdü. Bu arada tabii 2011’de partiye de üye olmuştum. 2017’de ilçe yönetimine seçildim. 2018’de de ilçe başkanı arkadaşımız meclis üyeliği adaylığı için görevden ayrılınca, yönetimdeki arkadaşlar beni ilçe başkanlığına seçti. Geçtiğimiz günlerde de yeni kongremizi yaptık. Yeni bir yönetim oluştu. Ben de ikinci kez ilçe başkanı seçildim. Güven tazelemiş olduk. Yıllarca insanlara mikrofon uzattınız. Şimdi size mikrofon uzatılıyor. Artık söylem seçkinisiniz. Ne hissediyorsunuz? Bir şey hissetmiyorum. Çünkü alışığız biz. Gazetecilik ve politika birbirine aykırı alanlar değil. Gazetecilik yaparken ağırlıklı olarak politikayla ilgilendim. Onlarca lider ve siyasetçi gördük. Onları takip ettik. Gecemiz gündüzümüz onlarla geçti. Süleyman Demirel’den Bülent Ecevit’e, Erdal İnönü’den Necmettin Erbakan’a varana kadar sayısız siyasetçiyi izledim. Açıkçası bunların içinde en çok Erdal İnönü ve Bülent Ecevit’le çok rahat çalıştım. Onlarla çalışmak ayrı bir keyifti. İlçe başkanı olduğunuz kongrede tek aday vardı. İzlediğimiz diğer kongrelerde çoklu aday ve çokça tartışma gördük. Güzelbahçe CHP bu sükuneti neye borçlu? Biz bir kere uzlaşmayı ön planda tuttuk. Kimseyi ötekileştirmedik. Kimseye muhalif ayrımı filan yapmadık. Delege seçimi yaparken, bütün meclis üyelerini tek tek karşıma alarak görüştüm. Eski ilçe başkanlarını eski milletvekillerini partide söz sahibi olmuş, CHP deyince adı öne çıkan arkadaşlarla görüştüm. Hepsiyle ilgili tek tek not aldım. Delege olarak kimi görmek istediklerini sordum. Görüşlerini aldım. Bu şekilde delegasyonu belirledik. Daha sonra, bu delegasyon ilçe yönetimini seçecek ya, ilçe yönetimini de aynı şekilde seçtik. Yine partimizdeki bütün kanaat önderlerini tek tek çağırıp konuştuk. Eski ilçe başkanı ve vekiller dahil herkesle görüştük. Seçimler gayet sakin ve kavgasız tezahür etti. Sanıyorum ilk kongrelerden biri Güzelbahçe’deydi… Evet. Geçen süre içinde neler yaptınız? Parti üyeleri veya genel anlamda tabanla nasıl bir bağınız oldu? Parti üyeleriyle bağ kurmak, akşamdan sabaha olacak bir iş değil. Bu uzun soluklu bir çalışma. Seçim sathındayken bu bağ kuruluyor. Tabii bütün üyelere ulaşma gibi bir hedefimiz var; ancak kadın kollarımız ve gençlik kollarımızın kongre süreci devam ediyor. Bunların bir yoğunluğu var. Bu arada boş durmuyoruz. Yönetimde şöyle bir oluşuma gittik: Burası balıkçı esnafının yoğun olduğu bir kent. Balıkçıların sorunlarını da çözme adına, bu sorunları saptayıp yetkili makamlara ulaştırma adına yönetim kurulu üyemiz İsmail Kandemir’i görevlendirdik. Görevinin tam adı, Esnaf ve Balıkçılıktan Sorumlu Başkan Yardımcısı. Yanına üç beş esnaf arkadaşı alarak sorunlarla ilgili araştırma yapıp, çözüm yollarıyla ilgili bize rapor hazırlıyor. Biz de gerekli yetkili makamlara bunları ileteceğiz. Yine sivil toplum kuruluşlarından sorumlu bir arkadaşı belirledik. Arkadaşımız aynı zamanda eski sendikacı. Bir komite oluşturdular. Onlar da çalışıyor. Her konuda ayrı birimler oluşturduk. Kadınlar ve gençler için de benzer birimle söz konusu. Güzelbahçe CHP açısından oy oranının yüksek olduğu bir yer. Başarı ölçütünüz ve çalışma tarzınız ne olacak bu dönemde? Buranın demografik yapısı farklı. Doğu kökenli yurttaşlarımızın göç ettiği bir ilçe değil, burası. Aynı şekilde Roman halkımızın yoğun olduğu bir yer değil. Buraya gelip yerleşen kişi adeta haritadan en huzurlu yeri seçerek geliyor. Geçtiğimiz dönemde Kahramandere Mahallesi’ne 6 aile yerleşti. Bu aileler İstanbul Gazi Mahallesi’nde yaşıyordu. İmkan yaratıp buraya yerleştiler. Ve öncesinde partimize gelip bize de danıştılar. Kendilerine “Neden Güzelbahçe?” diye sorduğumuzda da çok sıkı bir araştırma yaptıklarını söylediler. Hiç olayın, kavganın, gürültünün olmadığı bir yer olduğunu söylediler. Burada eğitim imkanlarının yüksek olduğunu söylediler. Çocuklarını burada devlet veya özel okula gönderiyorlar. Ama burada devlet okulları adeta özel okullar düzeyinde kaliteli. Yani buraya yerleşen kesim, bilinçli ve bazı imkanlara sahip olarak geliyor. Peki, bu çizdiğiniz olumlu tablonun ortasında CHP ilçe yönetimi ne yapacak? Bizim buradaki amacımız, buradaki oy oranımızı daha da yükseltmek. Yalnız, şunu da belirtmeliyim ki, şu anda Türkiye’de apolitik bir ortam söz konusu. İnsanlar, bırakın bir partiye üye olmayı, bir partinin adını dahi ağzına almaktan çekiniyor. Sosyal medyada yazılanlar dahi dava konusu olabiliyor. Geçmiş dönemde cumhurbaşkanlarının açtığı davalarla şimdiki cumhurbaşkanımızın açtığı davaların sayısı arasında uçurum var. Burada belediye başkanının da açık bir müdahalesi olduğuna dair bir tartışma yaşadınız mı? Tam tersine. Şu anda yönetimimizde belediye çalışanı kimse yok. Kimseyi almadık. Belediye başkanımızın da bu konuda bir müdahalesi söz konusu değil. Gençlik ve kadın kolları konusunda ne düşünüyorsunuz? O konuya müdahale etmiyorum. İsteyen arkadaş liste çıkarabilir. Bu konu onların iradesine kalmıştır.