‘Bu nasıl olur?’ demeyin. Gördüğünüz gibi oluyor.

Bu nasıl olur?’ demeyin. Gördüğünüz gibi oluyor. Biz memurlar olarak, hükümetin verdiği zammı kabul etmeyip, hükümetin verdiği zamdan daha düşük maaş zammına imza atan sendikalar gördük. Biz memurlar olarak, toplu sözleşme masasında enflasyon farkını unutan sendikalar gördük. Biz memurlar olarak şu kadar zam verilmezse toplu sözleşmeyi imzalamayacağız deyip, bir gece yarısı 0.5 zam artışına imza atan sendikalar gördük. Sendikaların üye sayılarında değişen bir şey oldu mu? Olmadı. Demek ki yetkili sendikalara destek veren memurlarımız sonuçtan memnun. Yetkili sendika üstlendiği misyonundan dolayı yapması gerekeni yapıyor da, her ne sebeple olursa olsun bir şekilde çalışanın hakkını hukukunu aramayan sendikalara destek veren memurlarımıza ne diyelim? Sendika demek; Çalışanın yanında çalışanın hakkını hukukunu aramak demektir. Siyasi partilerin kontrolünde, sendikacılık olmaz. Yaklaşık 4.2 milyon memur ve 2.2 milyon memur emeklisinin 2022 ve 2023'te yapılacak zammının belirleneceği 6. dönem toplu sözleşmeleri 2021 Ağustos ayı içerisinde tamamlanacak. Uzlaşma sağlanamazsa Yüksek Hakem Kurulu’na gidecek. Hakem kurulundan çıkan kararı hükümet uygulayacak. 4.2 milyon memur ve 2.2 milyon memur emeklisi ile yapılmakta olan toplu sözleşme yaklaşık 6,5 milyon vatandaşımızı etkiliyor. Etkilenen her bir vatandaşımızın dört kişilik aile olduğunu hesap etsek, yaklaşık 25 milyon nüfusu etkileyen toplu sözleşme bu kadar basite indirgenmemeli. KALDI 15 GÜN Neden böyle söylüyoruz? İlk toplantı 3 ağustos tarihinde yapıldı. İlk toplantıdan 11 gün sonra yani 14 ağustos tarihinde hükümet zam teklifini sunacak. Yani bir aylık sürenin yarısı gitti. İkinci toplantıya kaldı 15 gün. 2001 yılında 12/07/2001 tarih ve 24460 sayıyla resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 4688 sayılı kamu Görevlileri Kanunuyla memur maaşları ilk etapta toplu görüşmeyle belirleniyordu. O yıllarda bile, mevcut hükümetle yetkili sendika defalarca bir araya gelir, maaş zammı yanında özlük hakları sosyal haklar ile ilgili defalarca toplantılar yapılırdı. 5 dönemdir yapılan toplu sözleşmeler maalesef memurun beklentilerini karşılamamış, sözde enflasyon oranında verilen zamlar enflasyon oranının altında kalmış, TÜİK’in açıkladığı enflasyonla düzlenmiştir. Yani, 5 dönemdir yapılan toplu sözleşmelerde alınan maaş zamları enflasyonun altında kaldığı için, yapılan toplu sözleşmelerin hiçbir manası yok. Siz masaya otursanız da, oturmasanız da, değişen bir şey yok. Bırakın hükümet istediği oranda zam versin. Yani ortada oynanan bir tiyatro var. Toplu sözleşme tiyatrosunun, 6. perdesini, perde araları uzun olsa da, oyunun sonunu bu günden tahmin etsek de, beş sefer izlediğimiz oyunu yeniden izleyecek olsak ta, aynı oyunu ağustos ayı içerisinde hep beraber tekrar izleyeceğiz. Kamuoyuna yansıyan araştırmalara göre, reel enflasyonun en az yüzde 35-40 seviyelerinde olduğu şu dönemde 2022 için yüzde 21, 2023 için yüzde 17 zam istemek, istenen zammın makul olduğunu söylemek de nedir. 2022 için yüzde 21, 2023 için yüzde 17 zam oranını hangi hesaplamayla buldunuz? Madem zam talep ediyorsunuz yüzde 3+ yüzde 3 refah payı ne demektir. Siz bu günden sözde enflasyon oranını kabul etmişsiniz ki, sıra refah payına gelmiş. 10 yıldır sözde enflasyon oranında verilen zam, farz edelim ki, enflasyon sizin söylediğiniz oranlarda bile olsa, memur ve memur emeklisi maaşlarının bu gün geldiği noktayı hiç mi görmezsiniz? Maaşlarımızın alım gücünün, altınla dövizle kıyaslandığında, en az yüzde 50 eridiğini hiç mi görmezsiniz? Biliniz ki; yıllardır yetkili sendika olarak sizin yetkili sendika olarak masaya oturmanız hiçbir şey ifade etmemektedir. Bırakın hükümet istediği oranda zam versin. Zaten değişen bir şey olmayacak.