Aşı üretimi, silah üretimi kadar önemlidir. Günümüzde savaşlar, biyolojik savaşlara dönüşmektedir. Geçtiğimiz yıllarda grip aşısı yaptırma konusunda, faydası var mı yok mu diye tartışmalar yapılma...

Aşı üretimi, silah üretimi kadar önemlidir. Günümüzde savaşlar, biyolojik savaşlara dönüşmektedir. Geçtiğimiz yıllarda grip aşısı yaptırma konusunda, faydası var mı yok mu diye tartışmalar yapılmaktaydı. Bu yıl pandemiden dolayı faydasından ziyade, tedbir amaçlı, birazda panikle neredeyse hemen her vatandaşımız grip aşısı yaptırmak için çaba harcıyor. Geçtiğimiz yıl ülkemize yaklaşık 1,5 milyon adet grip aşısı gelmiş ve çok sıkıntı yaşanmamış. Ancak bu yılın şartlarında, istese de öyle her önüne gelen vatandaşın aşı yaptırması kolay değil. Çünkü elimizde yeterli miktarda aşı yok. Yaklaşık 2 milyon nüfuslu Viyana’ya 1 milyon 250 bin doz, İngiltere’ye 30 milyon, Almanya’ya 25 milyon doz aşı, 80 milyonluk Türkiye’ye ise 1 milyon 350 bin doz aşı ayrılmış. Sağlık Bakanlığı yetkililerinin açıklamalarına göre önümüzdeki günlerde ikinci etap aşının geleceği de ifade edilmekte. İlk etapta gelen aşıyı kimlerin yaptırabileceği Sağlık Bakanlığı sistemine girilmiş. Aile hekimlerimiz sisteme girdiğinde vatandaşa grip aşısı yazılıp yazılamayacağını ekranda görmekte. Yani kimlere grip aşısı yazılacağına hekim değil, sistem karar veriyor. Sistemin aşı konusunda verdiği karar ise pek çok tartışmayı da beraberinde getiriyor. Organ nakli olanlar, aktif kanser hastası olup başka kronik rahatsızlığı bulunanlar ve 65 üstü birden fazla kronik rahatsızlığı olanların aşı yaptırabileceği açıklansa da, 88 yaşındaki kronik hastaya aşı vermeyip 55 yaşındaki hastaya vermesi de anlaşılamayan durumlardan. Tabi grip aşısı geldi diye açıklama yapılıp, vatandaşların aile hekimlerine hücum etmesiyle, vatandaşla aile hekimlerimizin karşı karşıya gelmesi ve oluşan yoğunlukta pek çok aile hekiminin diğer hastalara sunduğu hizmetin aksaması da ayrı bir sıkıntı. İlk etapta gelen aşılardan yoğun bakımlarda çalışan sağlık personelleri dışındaki personellerin aşı yaptıramayacak olması da üzücü. En büyük risk altında bulunan sağlık çalışanları maalesef yine göz ardı edilmiş durumdadır. Pandemiyle mücadelede, ön cephede çalışan yaklaşık 1 milyon sağlık çalışanının da, en azından istekli olanlara aşı yaptırmakta fayda vardır. Özetle; Türkiye olarak kendi aşımızı üretmediğimiz için, elimizde yeterli grip ve zatürre aşısı bulunmamaktadır. Aşılarımızın ithal olmasından dolayı, aşı yaptırma kriterleri Sağlık Bakanlığı tarafından belirlenmiştir.