Dünya Çocuk Hakları Günü, 20 Kasım 1989. Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, 23 Nisan 1924. Adını koydu, Mustafa Kemal Atatürk'ümüz daha resmileştirdi, güncelleştirdi, uygulamaya koydu. 5 yıl sonra da kutlamaya başladık, 23 Nisan 1929. Doksan altısını yarın kutlayacağız, 96 kere maşallah. İçindeki çocuğu yaşatanlarla, çocuklarımızla nice nice yıllara hep birlikte. Dünyadaki, yeryüzündeki hatta kâinattaki evrendeki ilk ve tek 'Çocuk Bayramı'mızdır, bizimkisi. Atam sayesinde, minnettarız. Bu topraklara, yaşama emeği geçen, canlarından seve seve vazgeçen tüm şehitlerimize, vefat edenlerimize rahmetle, şükranla, mekanları cenneti ala olsun. 1979 'dan itibaren dünya çocukları birlikte, vatanımızda kutlamaya başladık. Davet ettik, geldiler, çocuklar her yerde çocuk, dünyanın her yerinden çocuk. Zaten çocuklar varsa, umudumuz da var yarınlar için. İlk yıl 6 ülke çocukları davetimize icabet etti. Dünya çocuklarının, onları getiren 'içindeki çocuğu yaşatan' büyüklerle çıktı geldi, 40 ülkeden çocuklar. Sayı azaltmadı, arttı her geçen yıl. Misafirimiz oldular, onur konuğumuz oldular, başımız üzerinde yerleri var. Hoş geldiler safa getirdiler, hoşluklarıyla safalarla ile gittiler. Sonra tekrar geldiler. Çok yaşasın dünün, bugünün, yarının çocukları. Türkiye Büyük Millet Meclisi 23 Nisan Çocuk Şenliği çerçevesinde, İzmir'de masatenisi müsabakaları düzenlendi. Bir zamanların çocukları annelere öncelik verildi. Kürsüye davet edilerek evlatlarının, çocuklarının madalyalarını taktı kupalarını takdim etti. Yakın tarihin çocukları, içindeki çocuğu yaşatan, empati yapan masa tenisi hakemlerimiz Cüneyt Aksak, Fatih Aydın, Mesut Demirkaya, Uğur Can ile Masa Tenisi İl Hakem Kurulu Başkanı Aydemir Cengiz, çocukların coşkusuna ortak oldu. Umarım, inşallah tüm branşlarda da bu coşku, her yere yansır.
SIRALAMA DEĞİL, PAYLAŞIM
Spor, hangi dal olursa olsun bir oyundur, şenliktir, eğlencedir, paylaşımdır, dostluk, arkadaşlıktır. Gerisi de teferruattır. Masatenisi sporuna destek olan, sporcu çocuk yetiştiren, çocuk şenliğine ekip gönderen Mavi Ege, İZGEM, ANKA, İZBBGSK, Göztepe ile Altay kulüplerimizi, en başta de antrenörlerimizi, yetiştiricilerimizi kutluyorum, başarılar kolaylıklar diliyorum bu yolda devam. Buse Melis Özer, Atlas Cihan, Ada Eylül Arabacı, Musab Durmuş, Nisanur Karaman, Yağız Yıldırgan, Ecemsu Çiçek, Zeynep Demiralp, Ceylin Kılıç, Cihan Poyraz Coşkunlar, Akif Öz, Ediz Demetoğlu, Zeynep Berrak Korkar, Defne Bülbül, Gülce Karabıyık, Çağan Artun Özkan, Altay Tan, Hamdi Ege Ekşi, Muhammet Yurteri, Deniz Karayılan, Korkut Ata Altun, Bengi Aral Özyar, Derin Orhan ile Hafsa Yurteri. Azca, yeterince cep telefonu, internet ama çokça, bolca spor, dolu dolu spor. Her spor, çocuk ruhu saflığında, temizliğinde olur, olmalıdır. Bu nedenle de isimleri soyadlarını karışık yaptım, kim birinci kim son sırada yer aldı, hiç de önemli değil. Kulüp adı, cinsiyet farkı, doğum yılı ve yaş ayrımı, sıralama yapmadan gelişigüzel olarak adlarını soyadlarını yazdım. Daha adil, daha çocukça oldu. Çünkü onlar çocuk, yarınlar da onların. Bizim, bizlerin, sizin, sizlerin, benim bayramımızdır, yarın. O, bu, şu demeden kutlu mutlu huzurlu olsun. Çocuk sonuçta sporcularımız, masa tenisçilerimiz umut vermek destek olmak gerek. Kupa, madalya, birinci olmak değildir önemli olan, katılmaktır, paylaşmaktır, yarınlara daha güçlü çıkmaktır. Yaşasın çocuklar, yaşasın 'içindeki çocuğu' kaybetmeyenler, iyi bayramlar...