Son 30 yılda çiçekçilik sektörü ile kendini ön plana çıkaran güzel İzmir'imizin adı gibi Bayındır (ki bayındır imar edilmiş güzelleştirilmiş demek) olan ilçesi, geçtiğimiz hafta sonu Uluslararası Geleneksel Çiçek Festivali'nin 26.sını gerçekleştirdi. Şu an memleketimizde yaşanan derin ekonomik krizin etkisine rağmen 200'ün üzerinde standı oraya getirebilmek, ta İstanbullar'dan sponsorlar bulmak, Mansur Ark, Haluk Levent ve Işın Karaca gibi starları Bayındırlılar ile buluşturmak öyle kolay bir iş değil. Ben öncelikle kısıtlı bütçe imkanlarıyla bunu başaran Bayındır Belediye Başkanı Sayın Davut Sakarsu, Başkan Yardımcısı Bekir Gündoğdu ve bu işte emekleri olan diğer belediye bürokrat, müdür ve çalışanlarına teşekkür ediyorum.

Buradan bir teşekkür de İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Dr. Cemil Tugay'a ve bürokratlarına. Bu büyük organizasyonda onların da payı elbette büyük. Açılışta Ege Telgraf Yayın Grubu olarak biz de oradaydık. Ve İzmir'den festivali izlemeye giden tek ekiptik. Elbette Bayındır'ın sesi durumundaki medya grupları ile komşu kardeş ilçeler olan Ödemiş ve Tire'den koşup gelen yerel gazeteci kardeşlerim de görevlerini layığı ile yerine getirdiler. Ancak şunu söylemeden geçemeyeceğim. Büyükşehir Belediyemiz davet edip araç kaldırmasına rağmen bu davete İzmir Basını'ndan icabet edilmemesi, kim ne derse desin beni üzdü. Belki de bu üzüntüm Bayındır'ın benim memleketim olmasından kaynaklanıyor olabilir.

YAŞANAN İZDİHAM

İlk gün açılıştan sonra yapılan haber ve yorumların bazılarında, görkemli bir tören olmadığı yazılıp çizilse de hafta sonu yaşanan izdiham festivalin görevini yerine getirdiğini gösteriyor. Elbette açılış törenleri bu işin olmazsa olmazı, ancak o törenlerin hıncahınç kalabalık olması beklenemez. Kaldı ki, cumartesi ve son gün olan pazar günü iğne atsan düşmeyecek görüntülerin oluşmasına ne denilebilir. Gerçeği, bu iş hava durumu gibidir ve sizin elinizde olan bir şey değildir. Fakat bir gerçek var ki, o da yeteri kadar duyuru ve tanıtımın malum nedenlerle yapılamamış olmasıdır. Bu konuda, sadece işi Bayındır ve Büyükşehir Belediyeleri'nin omuzlarına yüklemek doğru bir davranış değildir. Bayındır sathında yüzlerce çiçek üreticisi firma bulunmaktadır. Bayındır Ticaret Odası marifetiyle İzmir Ticaret Odası, Esnaf Odaları ve İhracatçı Birlikleri'nin de elini taşın altına koymaları gerekmektedir. Hatta hatta siyaset bir kenara İzmir Valiliği de Bayındır Çiçek Festivali'ne sahip çıkmalıdır. Önceki festivallere bakıyorum da, örneğin uluslararası özelliği nedeni ile ünlü devrimci Che Guevara için "Hasta Siempre" adlı şarkıyı besteleyen Latin Amerika'dan sanatçı Natalie Cordone Bayındır'a davet edilmiş ve Bayındır'ın sesi ve güzellikleri dünyaya duyurulmuştu. Ben ilerleyen festivallerde bu gibi güzelliklerin yeniden yaşanacağına inanıyorum. Ancak yine de 26. festivalde sahne alan sanatçılarımızın, yabancı sanatçılardan aşağı kalan bir tarafının olmadığı bir gerçek. Haluk Levent, Işın Karaca, Mansur Ark'a, diğer sanat değerlerimize ve de önceki festivallerde sahne alan sanatçılara asla haksızlık etmek istemem. Onlar halkımızın çok sevdiği ve benimsediği sanatçılardır. Kendilerine minnettarız. Hafta sonu bir festivali de yüzümüzün akıyla tamamladık. Ben emeği geçenlere en azından kendim adıma teşekkür ediyorum. Ev sahibi Bayındır Belediye Başkanı Davut Sakarsu ile kurmayları 3 gün boyunca bir dakika bile oturmadan misafirlerine hizmet ettiler. Bayındır Belediyesi tüm çalışanlarıyla 7/24 görev yaptı. Her şey misafirlerin ve festival katılımcısı firmaların memnuniyeti içindi. Dilerim, ufak tefek aksaklıklar da olsa herkes 26. festivalden memnun ayrılmıştır. 27. festivalde daha büyük coşku ve başarılarda "Bayındır'ın çiçek açan yüzü" ile buluşmak dileği ile...