Tiroit bezinin, dokular için gerekli olan miktarı karşılacak kadar tiroit hormonu üretememesi sonucu oluşan hipotiroidizm birçok faktöre bağlı olarak meydana gelir. Düşük tiroit hormon seviyeleri sonucu oluşan kuru cilt, yorgunluk, enerji kaybı ve hafıza problemleri de en yaygın görülen semptomlar arasında bulunuyor. Medikal tedavinin yanında özel beslenmenin de gerektiği bu hastalık için riskleri ortadan kaldırmak ise son derece önemli.

YAŞLANMA 

Tiroit hormonu seviyeleri yaşlanma sürecinde özellikle dikkat edilmesi gereken faktörlerden biri olarak karşımıza çıkıyor. İdeal seviyede ve işlevde olan tiroit hormonu sağlıklı yaşlanmanın ilk göstergesi. Yaşla birlikte ve özellikle de altmış yaş üstü bireylerde artan hipotiroidizm riski yanında diğer otoimmün hastalıkları da getiriyor. Sağlıklı ve yaşa uygun metabolizma ile yaşlanmak ise ideal kilo sınırları içerisinde yeterli enerji dengesinin sağlandığı, posası ve sağlıklı yağ asitlerinden zengin listeler ile mümkün. Beslenmenin yanı sıra düzenli su tüketimi ve fiziksel aktivite de büyük belirleyiciler arasında. 

MENOPOZ

Doğrudan hastalığın oluşumunu artıran veya seyrini yönlendiren bir faktör olmamakla birlikte sıcak basması, uykusuzluk, sinirlilik ve çarpıntı gibi ortak semptomları bulunduran menopoz ve hipotiroidizm vücutta birlikte meydana geldiğinde; hayat konforunda ciddi düşüşler ve hormonlarda dengesizlikler meydana getiriyor. Otoimmün bozukluk riskini de artırabilen bu iki durumu ise beslenme ile kontrol altında tutmak mümkün. Menopoz döneminde artış göstren kalsiyum kayıpları ile vücuttaki mineral dengesini ideal düzeylerde ayarlayabilmek için yoğurt, kefir gibi fermente süt ürünlerini beslenmeye eklemek, bitkisel protein kaynaklarından olan yağlı tohumlar ile ara öğünler yapmak, sağlıklı yağ asitlerinden olan balık ve avokadoyu öğünlere eklemek kurtarıcı adımlardan oluyor. 

GEBELİK 

Gebe vücutta meydana gelmiş olan tiroit hormonu düşüşleri erken doğum, gestasyonel hipertansiyon, preeklampsi ve düşük riski gibi birçok faktöre neden olabiliyor. Yapılan çalışmalar da her 100 düşükten 6’sının hamilelik sırasında tiroit hormon eksikliği yaşadığını gösteriyor. Gebeliğin yanı sıra doğum sonrası da konulabilen hipotiroidizm teşhisi planlı gebelik ve gebelik sürecince yeterli iyot tüketimi ile önlenmekte. Şiddetli iyot yetersizliği bulunan bireylerin gebelik sürecinde veya öncesinde mutlaka bir uzmana başvurması ve gerekli görüldüğü takdirde suplemantasyon alması son derece önemli. Aksi halde fetal gelişim de olumsuz etkilenerek fiziksel ve zihinsel gerilemeye neden olabilir.