23 Nisan gelince içimi hep bir sevinç kaplar. Çocukluğumun 23 nisanlarına giderim hep. Her yıl Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı geldiğinde Bayındır Atatürk İlkokulu’nda bizleri bir telaştır alır, derslerin çoğu provalara ayrılır, öğrenci aklıyla sıkıcı olan sınıflardan bahçeye çıkılırdı.
70’li yıllarda ilkokul çağında olanlar bilir. Öğrenci podyeleri siyah, yakalar beyazdır. İşte o kapkara önlüklerden kurtulan bizler, rengarenk bayram kostümlerimizi giyer önce provalara çıkardık. Provalar günler sürer, bayram gösterilerine hazırlanılır, hareketler ve şarkı sözleri ezberlenirdi. Bu hummalı çalışma hiç de sıkıcı gelmezdi.
Bayram günü geldiğinde akşamdan uyku tutmaz, sabah erkenden ütülenmiş ve kolalanmış o gösteri elbiseleri giyilir önce okula doğru yola çıkılırdı. Okulda tüm öğrenciler toplanır ve bando eşliğinde öğretmenler gözetiminde sıralar halinde gösterilerin yapılacağı şehir stadyumuna doğru gidilirdi. Orada bizleri heyecan içinde bekleyen anne-babalarımız olurdu.
Şehir stadındaki yerler alınır, tören vaziyetine geçilir ama gözler hep tribünlerdeki anne ve babalardadır. Aranır bulunur ve “ben buradayım” dercesine el sallanırdı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşımızla başlayan törende günün anlam ve önemini ifade eden konuşmaların ardından, arkadaşlarımızdan biri şiirini okurdu.
O sırada yüreklerimiz “pır pır” atar, yüzlerce gözün önünde o okulda günlerce hazırlandığımız provalardaki hareketleri, ellerimizdeki rengarenk bayrak, flama ve çemberlerle uyum içerisinde yapmaya çalışır ve büyük heyecan duyardık. Birkaç saat kadar süren törenin finalinde resmi geçit yapılır, tüm öğrenciler şeref tribününün önünden geçerek protokolü selamladıktan sonra stadı terk ederdi.
Bu heyecan ilkokuldan sonra orta okul ve lisede de her yıl sürdü gitti. Şimdilerde bu törenlerde, alanda dolaşan fotoğrafçıların çektiği resimlere bakıp o günleri hatırlıyoruz.
Bizler bu güzellikleri yaşadık ama bugün çocuklarımız bu heyecanı bizler gibi yaşayabiliyor mu? Hiç sanmıyorum. Bir kere bu işler ilkokul seviyesinden kalktı. Şehir stadyumları törenlere kapatıldı. Törenler salonlardaki loş ortamlarda gerçekleştiriliyor ve kısa sürüyor. Geleneksel aktiviteyi ya hiç görmüyor veya eksik görüyorsunuz. Bu durum önümüzdeki dönemde böyle gider mi? Yoksa stadyumlar törenlere yeniden açılır mı zaman gösterecek.
Nacizane tavsiyem herkesin bu iş üstünde kafa yorması. 23 Nisan her ne kadar çocuk bayramı da olsa Ulu Önder Gazi Mustafa Ķemal Atatürk'ün çocuklarımıza ve gençlerimize armağanı. Atamız ve silah arkadaşlarının önderliğinde önce vatan kurtarıldı, ardından İlk Meclis toplandı. Alınan karalarla 1923’te cumhuriyet ilan edildi.
Ve Atatürk bir şey daha yaptı. 23 Nisan 1920’yi bayram ilan ederek geleceğimizin teminatı çocuklara armağan etti. Buradan her yaşta okurlarumun bayramını tebrik ediyor sağlıklı günler diliyorum.