) Türkiye Yayıncılar Birliği Başkanı ve Uluslararası Yayıncılar Birliği (IPA) Yönetim Kurulu Üyesi Kenan Kocatürk, Türkiye’de son iki yılda kitap üretiminin arttığını ifade etti
Çukurova 17’inci Kitap Fuarı 11-19 Ocak tarihleri arasında gerçekleştirildi. Yıllardır katıldığım fuarda bu yıl da birkaç etkinlikte konuşmacı olarak yer aldım. Bu arada çocukluk ve ilk gençlik yıllarımı geçirdiğim, gazeteciliğe başladığım Adana’da dostlarımla, yazar arkadaşlarımla vakit geçirme şansı buldum. Fuarın genel olarak ekonomik nedenlerle sönük olduğunu söylemem yanlış olmaz. Okulların getirdiği öğrenciler çok sınırlı imkanlarla kitap almaya çalışıyordu. Yetişkin, bir başka ifadeyle üretimde aktif olan yaş grubuysa kitap fiyatlarının yüksekliği karşısında stantlarda fazla zaman geçirmedi.
Dikkatimi çeken bir diğer husus da etkinliklerdeki zayıflıktı. Önceki yıllarda Çukurova Kitap Fuarı, Türkiye’de her türlü gündemin tartışıldığı bir platform görevi görürdü. Her görüşten yazarın katıldığı panel ve konferanslar düşünce dünyamızın zenginliğini gösterme açısından da bir alan olurdu. Bu yıl bunu yeteri kadar gözlemleyemedim.
Yeni havaalanının şehre uzaklığından ötürü açılışa katılmam mümkün olmadı. Ancak Türkiye Yayıncılar Birliği Başkanı ve Uluslararası Yayıncılar Birliği (IPA) Yönetim Kurulu Üyesi Kenan Kocatürk’ün elime ulaşan konuşması yukarıda anlattığım manzaranın dışında bazı umut kırıntılarını bana ulaştırdı. Öncelikle sektörün son birkaç yılda içine düştüğü küçülmenin görece durduğunu ve belli bir yükseliş olduğunu öğrendim. Bu arada yılın ilk kitap fuarı olması nedeniyle de 2024’e dair bazı sıcak bilgileri almış olduk.
Kocatürk, Yayıncı Meslek Birlikleri Federasyonu (YAYFED) tarafından açıklanan bandrol verilerine göre sektörün, 2024 yılını 413 milyon 860 bin 263 adet kitap üretimiyle tamamladığını ifade ederek, “2023 yılına kıyasla 13 milyon 519 bin 686 adetlik yani yüzde 3,38 oranında bir artıştan bahsediyoruz. Bu da sektörümüzün son iki yılda üst üste büyüne kaydettiğini ve 2022 yılında yaşanan ekonomik kriz ve olumsuzluklar nedeniyle 380 milyon seviyesine kadar düşen kitap üretimindeki olumsuzlukların geride bırakıldığını gösteriyor” diyor.
İŞTE RAKAMLAR…
Basılan kitapların bununla sınırlı olmadığını kaydeden Kocatürk, “Bağımsız yayıncılarımızın ürettiği bu miktarın dışında Milli Eğitim Bakanlığı’nın 2024 yılında üretip ücretsiz olarak öğrencilere dağıttığı kitap sayısı 182 milyon 308 bin 230 adet. 48 sayfanın altında olan ve bandrol zorunluluğu bulunmayan kitap sayısının da yaklaşık 100 milyon olduğunu tahmin ediyoruz. Böylelikle tüm kitap üretiminin 696 milyon 168 bin 493, yani yaklaşık 700 milyon olduğunu söyleyebiliriz. TÜİK tarafından açıklanan en son verilere göre ülke nüfusumuz 85 milyon 372 bin 377 kişi. Buna göre ülkemizde kişi başına 8 kitap düşüyor” bilgisini aktarıyor.
Kocatürk kategori konusunda da ilginç bilgiler sunuyor. Çocuk ve eğitim kitaplarındaki oranın yüksekliği burada öne çıkıyor: “Yine YAYFED verilerine baktığımızda kategori dağılımında ise 2024 yılında üretilen kitapların yüzde 11,9’unu yetişkin kültür yayınları, yüzde 13,6’sını yetişkin kurgu kitapları, yüzde 15’ini çocuk kitapları, yüzde 1’ini gençlik kitapları, yüzde 8,8’ini inanç kitapları, yüzde 2,5’ini akademik yayınlar, yüzde 1,3’ünü ithal kitaplar ve yüzde 46,5’ini eğitim yayınlarının oluşturduğunu görüyoruz”
Kocatürk’ün aktardığı verilerden yine yetişkin-üretici yaş grubunun okumaktan görece uzak olduğunu gösteriyor. Çocuk kitaplarındaki artış elbette önemli. Milli Eğitim Bakanlığı’nın bastığı kitaplara da baktığımızda devletin ve ailelerin çocuklara yönelik bir yatırımından söz edebiliriz. Tabii bu durumun daha da tartışılması gerekir.
Nitekim Kocatürk de şöyle bir vurgun yapıyor: “Son üç yılın verileri incelendiğinde ise, yetişkin kültür yayınları ve yetişkin kurgu edebiyatı yayınlarında gerileme, çocuk kitapları ve eğitim yayınlarından üretim artışı dikkat çekiyor.”
Kocatürk Uluslararası Standart Kitap Numarası (ISBN) konusunda da şu bilgileri veriyor: “ISBN Türkiye Ajansı’ndan aldığımız bilgilere göre, 2024 yılı 1 Ocak-31 Aralık tarihleri arasında atanan ISBN sayısı 92 bin 595’tir. Bunun 73 bin 482 tanesini basılı kitaplar, 17 bin 974 tanesini çevrimiçi web tabanlı kitaplar oluşturmuştur. Diğer formatlarda atanan ISBN sayısı ile bin 139 olmuştur.
Derleme veri henüz toplanmamış olduğundan kesin sayı olmamakla birlikte, 2024 yılı için şu ana kadarki basılı kitap derleme sayısı 84 bin 746’dır.”
TELİF HAKLARI VE SORUNLAR
Kocatürk sektörün önünde telif hakları ve özgürlükler konusunda sorumluluklar bulunduğunun altını çizerek şunları söylüyor: “Üretim ve ekonomik koşullarla ilgili gelişmelerin yanı sıra, her fırsatta dile getirdiğimiz, hem kamu hem özel sektör olarak çözmekle yükümlü olduğumuz önemli meselelerimiz devam ediyor. Örneğin PISA gibi uluslararası sınavlarda ülkemizin puanlarının düşük kalması; yapay zeka gibi teknolojik gelişmelerin telif haklarına ve insan üretimine zarar vermemesi için gerekli mevzuat çalışmaları; düşünme-ifade etme-yazma-yayınlama ve okuma özgürlüklerinin korunması gibi konular, acil ilgilenmemiz gereken temel işlerimiz arasında yer alıyor.
İnsanlığın ortaya çıkardığı en kıymetli ürünlerden biri kitap. Bu nedenle kitaba dair her şeyin iyileştirilmesi ve geliştirilmesi son derece önemli ve toplumsal gelişimin önünün açık olması anlamı taşır.”
GÜVENİLİR VE UZMAN YAYINCILIK
İşinde uzman, güvenilir yayıncılığın okuma kültürü açısından hayati değer taşıdığını kaydeden Kocatürk, “Günümüz dünyasında hem yazılı hem başka türlü içeriklerin sürekli ve yoğun bir tüketimi var. bundan hiçbirimiz kaçamıyoruz ve bu artık kalıcı bir şey. Fakat bu içeriklerin büyük çoğunluğu maalesef yüzeysel, hızlı tüketilen ve hatta yanlış bilgi yayımına yol açan içerikler olabiliyor. İşinde uzman ve güvenilir bağımsız yayıncılığın ürettiği kitaplar ise tam bu noktada, daha iyi bir dünya için hayati bir önem taşıyor. Çünkü nitelikli kitap demek, nitelikli okuma eylemi demek ve bu da zihinsel gelişimin en temel gerekliliklerinden biri. Bunu sağlayacak olan da okuma ve kitap sevgisinin çocukluktan itibaren öğretilmeye başlanmasıdır” diyor.
2000’li yılların başında kitap okumaya dair bazı veriler Türkiye’de kişi başına bir adet kitabın bile düşmediğini gösteriyordu. Son yıllarda bu durum geride bırakıldı ama Kocatürk’ün söz ettiği gibi güvenilir, bağımsız yayıncılık ne denli etkin bu tartışılır. Ancak, ne olursa olsun kitaba dair bir kültürün yerleşmesi açısından Kocatürk’ün aktardıkları önemlidir.
FUAR HAKKINDA
Bu arada 11-19 Ocak 2025 tarihleri arasında Adana Uluslararası Fuar ve Kongre Merkezi'nde gerçekleşen Çukurova 17. Kitap Fuarı, 269 marka, yayınevi ve sivil toplum kuruluşuna ev sahipliği yaptı. Fuarda 500'e yakın şair ve yazarı okurlarıyla buluştu. Fuarda ayrıca yerel yönetimler de stant açarak faaliyetlerini tanıttı. Çevre ilçelerden de okullar öğrencileri servislerle fuara taşıdı. Fuardaki interaktif etkinlik alanında yapılan etkinlikler de dikkat çekti.