Yokluğuna hazır olmadığınız bir ilişkide ayrılık söz konusu olduğunda o ilişki şekil değiştirir. Artık sevgiliniz veya eşiniz eski bir tanıdıktır. Yaşamınızın bundan sonraki kısmında onunla yaşamayı düşlediğiniz her şey artık yoktur, onunla ilgili hiç bir şey geleceğinizde değildir. Onunla geçirdiğiniz rutinler, onunla hissettiğiniz duygular, onunla olan ilişkide aldığınız bütün roller artık yoktur. Bu kabul edilşmesi zor bir süreçtir.Bu yüzdendir ki biten her ilişki bir kayıptır ve her kaybın yaşanması gereken yas süreci vardır. 

Ayrılığın yaşattığı yas sürecinde kişi en çok birlikte olduğu lişiyle olduğu kendi halini özler. Bu özlem adeta kişinin benliğini özlemesidir. Baş edilmesi bir hayli zor olan bu özlem kişinin kaygı sorunları yaşamasına, içinde oluşan boşluk duygusunun zaman zaman kişiyi çaresiz hissetmesine neden olabilir. Yas sadece o kişinin kaybına o kişinin yokluğunun verdiği özlem için yaşanmaz aynı zamanda o kişiyle beraber kurduğumuz hayallerin de yasını yaşarsınız. Ondan bebek istiyorsanız doğuramadığınız bebeğin yasını yaşarsınız ya da beraber yapmak istediğiniz bir seyahat varsa gidemediğiniz ve birlikte göremediğiniz o yerlerin yasını yaşarsınız. 

YAS SÜRECİ

Yas sürecini ne kadar çabalasanız çabalayın hızlandıramazsınız. Yas kişide bir yara açar ve o yara ancak zamanla küçülür ve yok olur. Yas sürecinde yapılacak en iyi şey duygularınıza baskı yapmadan onları olduğu haliyle reddetmeden hissetmektir. Eğer duygularınızı bastırırsanız o kişiyi ve bazı duyguları takıntı haline getirebilirsiniz. Yas konusunda uzmanların tavsiyesi; günün belli saatini duygularınızla oturmak için ayırmanızdır. Örneğin günün belli bir anında en az 40 dakika oturup ağlamak istiyorsanız ağlamanız üzülmek istiyorsanız üzülmenizdir. Yasını tuttuğunuzkişiye olan duygularınızı bir mektuba yazarak onu saklayın. Bu rutini her gün düzenli bir şekilde yapın zamanla duygularınızı nasıl kontrol edebileceğinizi göreceksiniz. Diğer türlü duygular sizi kontrol altına alarak takıntı haline getireceğiniz yeni kötü baş etme yöntemleri geliştirirsiniz. Oysaki duygularınızı kontrol altına larak onları düzenlemeyi seçmek çok daha mantıklı ve işlevseldir. Her şeyin olduğu gibi kayıp bir ilişkininde bedeli vardır. Bu bedel yaşanan yastır. Yaşanılan yas kaybedilen kişiye hissedilen duyguların yoğunluğu ile eş düzeydedir. Derinliği ve ağırlığı ne kadar yoğun olursa olsun iyileşmenin yavaş yavaş gerçekleşeceğini unutmayın. Yas süreci bize hayatın ne kadar kırılgan olduğunu hatırlatan bilgece dersler veren bir süreçtir. Yasında bizim için bir büyüme süreci olduğunu, yaşamın zorluklarına karşı daha fazla esnememiz gerektiğini tekrar hatırlatan bu süreçten iyileşerek çıktığımız zaman yaşamın tekrar anlam ve mutluluk getiren yönlerini hissedeceğinizi göreceksiniz.