Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından 2023 yılı Bitkisel Ürün Denge Tabloları bülteni geçtiğimiz günlerde yayımlandı. Bu veriler, Türkiye'nin tarım ürünlerindeki iç talebi karşılama oranını açıkça ortaya koyuyor ve tarımsal ürünlerin, ithalat ile ihracattaki payları hakkında fikir veriyor. 

Buna göre: tahıl ürünleri toplamı için 2022-2023 piyasa döneminde yurt içi üretimin yurt içi talebi karşılama derecesi (yeterlilik derecesi) yüzde 92,3 olarak gerçekleşmiş olup, toplam tahıl üretiminde en büyük paya sahip olan buğdayın yeterlilik derecesi yüzde 95,9 (durum buğdayında yüzde 181, diğer buğdayda yüzde 86,4), yem sanayinin en önemli girdilerini oluşturan arpanın yeterlilik derecesi yüzde 90, mısırın yeterlilik derecesi yüzde 85,8, soyanın yeterlilik derecesi ise yüzde 5,2 olmuştur.

Meyveler ve içecek bitkilerinde ise en yüksek yeterlilik derecesi yüzde 683,5 ile fındıkta gerçekleşmiştir. Turunçgiller grubunda yer alan meyvelerin tamamının kendine yeterli olduğu görülmüş olup, bu grubun yeterlilik oranı yüzde 165,1 olarak gerçekleşmiştir. Toplam çay arzının büyük bir kısmı kendi üretimimizden karşılanmaktadır, çayın yeterlilik derecesi yüzde 97,9 olmuştur. Bu kategoride yeterlilik oranı en düşük ürünler; yüzde 80,1 ile ceviz ve yüzde 76,5 ile badem olmuştur.

Sebze ürünleri toplamı için yurt içi üretimin, yurt içi talebi karşılama derecesi yüzde 111,3 olarak gerçekleşmiştir. Sebzelerde en yüksek yeterlilik dereceleri yüzde 117,5 ile domateste yüzde 117,4 ile hıyarda ve yüzde 113,9 ile havuçta gerçekleşmiştir. Bu grupta yüzde 100 değerinin altında kalan tek ürün yüzde 99,3 ile bamya olmuştur.

Tarım Ithalat

Fasıllara göre ihracatta 2023 yılında: yenilen sebzeler ve bazı kök ve yumrular 

2 milyar 446 milyon 107 bin dolar ile toplam ihracatın yüzde 0,96’sını; yenilen meyveler ve sert kabuklu meyveler 5 milyar 368 milyon 457 bin dolar ile toplam ihracatın yüzde 2,10’unu ve hububat ürünleri 1 milyar 744 milyon 225 bin dolar ile toplam ihracatın yüzde 0,68’ini oluşturmaktadır. Diğer kategorilerde ihracat ithalatı pozitif karşılarken, hububat ürünlerinde 2023 yılı için 3 milyar 330 milyon 849 bin dolar açık vermiştir.

Bu datada incelenen tarım ürünleri iç talebi karşılıyor ya da karşılamaya yakın değerler içeriyor olsa da bu grupta ihracatta alınacak çok yol olduğu açıkça görünüyor. Türkiye'nin tarım ürünleri ihracatındaki payını artırmak için, ihracatçı firmalara çeşitli destekler sağlanmalıdır. Bunlar arasında, uluslararası pazarlarda rekabet gücünü artırmak için pazar araştırması ve tanıtım faaliyetlerine finansal destek vermek, ihracatçı firmalara düşük faizli kredi imkanları sunularak ihracat kapasitelerini artırmak olabilir.  Bu destekler, Türkiye'nin tarım ürünleri ihracatında daha rekabetçi bir konuma gelmesini sağlayacak ve ekonomiye önemli katkılar sunacaktır. Tarım ürünlerinin verimliliğini artırmak için yapılabilecek en etkili adımlardan biri, modern tarım teknolojilerine ve altyapısına yapılacak yatırımlardır. Özellikle sulama sistemlerinin geliştirilmesi ve verimliliği artıracak tarım araçlarının kullanımı, üretimdeki kapasiteyi artırabilir. Bunun yanı sıra, tarım arazilerinin verimliliğini artırmak için çiftçilere eğitim ve danışmanlık hizmetleri sunulabilir, yapılacak bu uygulamalar ile verimlilik artışının yanında gıda güvenliği sağlanabilir. Tarım sektörünün sürdürülebilir bir şekilde gelişmesi için, mevcut tarım politikalarının yeniden gözden geçirilmesi ve iyileştirilmesi gerekmektedir. Bu kapsamda, çiftçilerin rekabet gücünü artıracak ve tarım ürünlerinin kalitesini yükseltecek teşvikler sağlanmalıdır. Ayrıca, tarım sektörüne yönelik finansal desteklerin daha adil bir şekilde dağıtılması ve tarımsal üretimde çeşitliliğin artırılması da önemlidir. Bu sayede, tarım sektörü daha sağlıklı bir yapıya kavuşabilir ve ekonomiye daha fazla katkı sağlayabilir. Son olarak, Türkiye'nin tarım sektörünün uzun vadeli sürdürülebilirliğini sağlamak için çevre dostu ve organik tarım uygulamalarına yönelik yatırımlar yapılmalıdır. Sürdürülebilir tarım uygulamaları, toprak verimliliğini artıracak, su kaynaklarını koruyacak ve biyoçeşitliliği destekleyecektir.  

Sonuç olarak; Türkiye'nin tarım sektöründe karşılaştığı zorlukları aşması ve sürdürülebilir bir şekilde gelişmesini sağlaması için finansal bakış açısını ön planda tutması gerekmektedir. Talebi karşılama oranını artırmak, ihracat potansiyelini güçlendirmek, tarım politikalarını yeniden değerlendirmek ve sürdürülebilir tarım uygulamalarına yatırım yapmak, bu hedefe ulaşmak için atılması gereken adımlardır. Ancak, bu adımların başarıyla hayata geçirilmesi için kararlılıkla ve uzun vadeli bir perspektifle hareket etmek önemlidir.

Gelecek hafta verilerin açıklanacağı takvimden önemli olanları aşağıda paylaşıyorum.

Ekonomik veri takvimi

08 Nisan 2024, Pazartesi Almanya Dış Ticaret Dengesi
08 Nisan 2024, Pazartesi Türkiye Sanayi Üretimi (Aylık-Yıllık)
10 Nisan 2024, Çarşamba Japonya ÜFE (Aylık-Yıllık)
10 Nisan 2024, Çarşamba ABD TÜFE (Aylık-Yıllık)
11 Nisan 2024, Perşembe Çin TÜFE/ÜFE (Aylık-Yıllık)
11 Nisan 2024, Perşembe Almanya Tarım ÜFE (Aylık-Yıllık)
11 Nisan 2024, Perşembe Euro Bölgesi Faiz Oranı
11 Nisan 2024, Perşembe ABD ÜFE (Aylık-Yıllık)
11 Nisan 2024, Perşembe Almanya Cari İşlemler Dengesi
12 Nisan 2024, Cuma Almanya TÜFE (Aylık-Yıllık)
12 Nisan 2024, Cuma İngiltere GSYH (Aylık-Yıllık)
12 Nisan 2024, Cuma İngiltere Dış Ticaret Dengesi

Ekonomi ve finans sözlüğü

Tarım ürünleri üretici fiyat endeksi: Tarımsal faaliyete ilişkin fiyat değişimlerini tarım, avcılık, ormancılık ve balıkçılık çerçevesinde ölçen endekstir (TÜİK).