Her ne kadar günden güne toplam nüfus içindeki payı azalsa da genç nüfus Türkiye’nin en büyük zenginlik kaynaklarından birini oluşturuyor. Ancak gençlerin iş gücüne katılımının az olması ve özellikle üniversite mezunu gençlerin iş arayışında karşılaştığı zorluklar, ülkenin geleceği açısından endişe verici bir durum olarak karşımıza çıkıyor. Ayrıca işsizlik ülkemizde sadece gençlerin değil genel olarak bireylerin ve ülkenin ekonomik refahı açısından büyük bir sorun yaratıyor.

Özellikle son yıllarda yaşanan ekonomik dalgalanmalar, küresel etkenler ve pandemi gibi olaylar işsizlik oranlarını artırmış ve sadece işini kaybedenlerin değil onlarla birlikte ailelerinin de etkilenmesine sebep olmuştur. İşsizlik, sadece ekonomik bir sorun değil, aynı zamanda sosyal ve psikolojik bir sorundur. İşsiz kalan bireylerin ekonomik güvencesizlikten kaynaklanan stresi ve endişesi hem kişisel hem de toplumsal refahı olumsuz etkilemektedir. Bu nedenle, işsizlikle mücadelede sadece ekonomik politikalar yeterli değildir, aynı zamanda sosyal destek sistemlerinin de güçlendirilmesi gereklidir.
 
İş gücüne katılım oranı, bir ülkenin ekonomik kalkınması için önemli göstergelerden biridir. Ancak, Türkiye'de gençler arasında işsizlik oranları genel nüfusa göre daha yüksektir. Üniversite mezunu gençlerin iş bulma konusundaki zorlukları ise ayrı bir sorun olarak ön plana çıkmaktadır. Birçok üniversite mezunu genç, mezuniyet sonrası iş bulmakta güçlük çekmekte ve niteliklerine uygun işlerde istihdam edilmemektedir. Üniversite mezunu gençlerin iş bulma zorluklarında, birçok faktör bir araya gelmektedir. Bunların başında; iş piyasasındaki talep ve arz dengesizlikleri, eğitim sistemindeki eksiklikler, meslek seçimi konusundaki yanlış algılar ve iş dünyasının beklentileri ile üniversite mezunu gençlerin beceri ve deneyimleri arasındaki uyuşmazlık gelmektedir.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yayımlanan Hanehalkı İşgücü Araştırması sonuçlarına göre; 15 ve daha yukarı yaştaki kişilerde işsiz sayısı 2023 yılı son çeyreğinde, bir önceki çeyreğe göre 137 bin kişi azalarak 3 milyon 70 bin kişi olup, işsizlik oranı ise 0,4 puanlık azalış ile yüzde 8,8 seviyesinde gerçekleşmiştir. İşsizlik oranı erkeklerde yüzde 7,2, kadınlarda yüzde 11,8 olarak tahmin edilmektedir. 

İstihdam edilenlerin sayısı 2023 yılı son çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre 195 bin kişi artarak 31 milyon 867 bin kişi, istihdam oranı ise 0,2 puanlık artış ile yüzde 48,6 olarak gerçekleşmiştir. Bu oran erkeklerde yüzde 65,8 iken kadınlarda yüzde 31,6 olmuştur. 15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı bir önceki çeyreğe göre 1 puanlık azalış ile yüzde 15,9 olarak gerçekleşmiş ve bu yaş grubunda işsizlik oranı; erkeklerde yüzde 12,7, kadınlarda ise yüzde 21,8 olarak tahmin edilmiştir.

Türkiye gençlerin iş gücüne katılımını artırmak ve üniversite mezunu gençleri istihdama kazandırmak için alınması gereken önlemlerin başında; eğitim sisteminin iyileştirilmesi ve üniversite eğitiminde iş dünyasının ihtiyaçlarına daha fazla odaklanılarak, öğrencilere iş yaşamında kullanacakları pratik becerilerin kazandırılması ve iş dünyası ile iş birliği içerisinde staj imkanlarının sağlanması, gençlerin kendi işlerini kurmalarını teşvik etmek için girişimcilik eğitimleri ve finansal destek programlarının düzenlenmesi, yenilikçi fikirlere ve girişimcilik ruhuna sahip gençlerin destenlenmesi gelmelidir. Kamu ve özel sektör birlikteliği ile iş dünyasının ihtiyaçlarına uygun eğitim, stajyerlik ve çıraklık programları oluşturulmalı ve gençlere iş deneyimi kazandırılmalıdır. Gençlere meslek seçimi konusunda doğru bilgilendirmeler ile rehberlik edilmeli, kariyer danışmanlığı ve iş bulma becerilerinin geliştirilmesine katkı sağlanmalıdır. Üniversite mezunu gençlerin iş bulma konusunda karşı karşıya kaldığı zorluklar, toplumsal ve ekonomik bir sorun olarak ele alınmalı ve çözüm için tüm paydaşlar işin içinde olmalıdır. Türkiye'nin geleceği, gençlerin istihdamı ve iş gücüne katılımı konusunda atılacak adımlara bağlıdır. Gençler, ülkenin en büyük potansiyel kaynağıdır ve onların istihdama kazandırılması, Türkiye'nin ekonomik ve sosyal kalkınması için en önemli adımdır.

Gelecek hafta verilerin açıklanacağı takvimden önemli olanları aşağıda paylaşıyorum.

Ekonomik veri takvimi

26 Şubat 2024, Pazartesi Japonya Çekirdek Enflasyon
26 Şubat 2024, Pazartesi ABD Konut Satışları
27 Şubat 2024, Salı
28 Şubat 2024, Çarşamba Türkiye Dış Ticaret Dengesi
28 Şubat 2024, Çarşamba Euro Bölgesi Ekonomik Görünüm endeksi
28 Şubat 2024, Çarşamba Euro Bölgesi Tüketici Güven Endeksi
28 Şubat 2024, Çarşamba ABD Tüketici Harcamaları
29 Şubat 2024, Perşembe Türkiye GSYH
29 Şubat 2024, Perşembe Almanya Perakende Satışlar (Aylık/Yıllık)
29 Şubat 2024, Perşembe Almanya TÜFE (Aylık/Yıllık)
29 Şubat 2024, Perşembe ABD Kişisel Tüketim
01 Mart  2024,  Cuma Çin İmalat/Hizmet PMI
01 Mart  2024,  Cuma Türkiye İmalat PMI
01 Mart  2024,  Cuma ABD İmalat/Hizmet PMI

Ekonomi ve finans sözlüğü

İşgücü: Çalışma çağında olan nüfustan çalışma arzusu göstererek işgücü piyasasına dâhil olanlar işgücünde kabul edilmektedir. İş aradığı halde henüz iş bulamayanlar, diğer bir ifadeyle işsiz konumda olanlar ile çalışanların toplamı işgücünü oluşturmaktadır (TCMB).

Reel efektif döviz kuru: Nominal efektif döviz kurunun ülkeler arasındaki nispi bir fiyat veya maliyet ölçütü ile (Üretici Fiyat Endeksi-ÜFE, Tüketici Fiyat Endeksi-TÜFE, Birim İşgücü Maliyeti-BİM, Gayri Safi Yurt içi Hasıla GSYİH deflatörü gibi) düzeltilmesini ifade eder (TCMB).